HIRS | bxb

30. Huzursuzluk

08.05.2023

***

Baya uzun zaman oldu muhtemelen çoğunuz kitabı unuttunuz. Bu yüzden önceki bölümü okumanızı tavsiye ederim. Bir önceki bölümün sonu smut başlangıcıydı ve yorumlarda devam etmemi isteyenler olduğu için bu bölüme smutlu başladım. Baya hamlamışım bu yüzden sizi tatmin etmezse affola...

Keyifli okumalar...♡

Ahşap merdivenleri aceleci adımlarla arşılarken Kıvanç'la birleşik ellerimize baktım. Koltuktaki kısa yakınlaşmamız sonrası benden ayrılıp ne olduğunu anlamaya çalışırken elimden tutup merdivenlere yönlendirmişti. Şimdi ise odasına doğru hızlıca ilerlemeye başlamıştık.

Kata ulaştığımız anda bana dönüp dudaklarıma kapandı. Adımları geriye giderken dudaklarımızı ayırmadan el yordamıyla kapıyı açıp yatak odasına çekti bedenimi. Dudaklarımız saliselik olarak ayrılırken tekrar birleştirmek adına hamle yaptım ancak benden önce davranıp bedeni geri çekti. Göğsüme koyduğu eli açıkta kalan boynuma doğru ilerlerken okşamasıyla gözlerimi kapadım. Dokunuşları karşısında ilk günkü gibi heyecanımı doruklarda yaşarken bu, çok doğru hissettirmişti.

Ona yaklaşmak için tekrar attığım adıma izin vermeyip hâlâ göğsümde olan eli yardımıyla beni yatağa itti. Geriye savrulmadan önce kendimi oturur pozisyona getirdim. Kendisi odadan çıkmış ve oturma alanın olduğu hole girmişti.

Kaşlarım çatılı şekilde onun gidişini izlerken olanları idrak etmeye çalıştım. Kalbimin arşa çıkan ritmi ve nefeslerim sıklaşmasıyla birkaç saniye kendime gelmeye çalıştım. Toparlandığım sıralarda elinde kravatla dönen sevgilimi süzdüm. Kışkırtıcı gülüşüyle neler olduğunu az çok anlamışken yutkunmadan edemedim. Pekala, böyle bir şey beklediğim söylenemezdi.

''Tahmin ettiğim şey için mi o?'' Tek kaşını kaldırmışken dudakları kıvrıldı. ''Neymiş tahmin ettiğin şey?''

O esnada yatağa yaklaşmasıyla, zeminde olan ayaklarımı yatağa çıkarmış ve kendimi geriye doğru itmeye başlamıştım. O da benim hareketimle tek dizini yatağa yaslayarak üzerime doğru gelmeye başladı.

''Gözlerim mi yoksa ellerim mi?'' Gülüşü daha da büyürken inci gibi dişleri çıkmıştı ortaya. ''Sen karar ver.'' O sırada kravatı eline dolamaya başlamışken olacaklar beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.

''Seni görmek istiyorum.'' Sözlerim son bulduğunda sırtım yatak başlığına yaslandı. Onun da git gide yaklaşan yüzüyle az sonra olacaklar bedenimin alev alev yanmasına sebep verirken "Ellerini uzat." demesiyle heyecanla uzattım kollarımı öne doğru.

Kravatı bileklerimden dolayıp çok sıkı olmayacak şekilde düğüm attı. Gözlerim onun siyah incilerine sabitlenmişken bir sonraki hamlesini merak beklemeye başladım.

Ani şekilde kravatı yukarıya kaldırıp demir yatak başlığına sıkıca bağlamaya başlarken ani hareketi dolasıyla kollarım acımıştı. Ufak bir tıslama bıraktım odaya. Dudakları dudaklarıma bastırıp küçük bir öpücük kondurdu. Geriye birkaç adım attı. Üstündeki tişörtü tek hamlede çıkarıp bir yere fırlattı. Gözlerim pürüzsüz gövdesinde gezinmeye başladı. Nefes hareketlerim hızlanırken yataktan kalkıp çekmeceden prezervatif ve kremi çıkardı. Eşofman ve çamaşırını çıkarıp seyirlik görüntü sunarken tekrardan yatağa adımladı.

Eşofmanımın iplerine gelen ellerini takip ettim. Aynı şekilde alt tarafım çıplak kalmıştı saniyeler içerisinde. "Tişörtüm?" Sorum karşısında yüzündeki gülüş büyürken "O işimize yarayabilir." dedi. "Nası yani?" Şaşkınlığım git gide artarken tişörtümün eteklerinden tutup gözlerimi kapatacak kadar çıkarmıştı. "Şaka mı bu!"