38^ (3) Sevgilim Ol!

106 12 97
                                    

Jeongin

Şiş gözlerim ile Chan'ın evine geri döndüm. Beni bekleyen Changbin bu halimi görünce endişelenmişti. Aslında uyuyan Chan hariç hepsi beni bekliyordu ve bu halim hepsini korkutmuştu. Nereye gitmişti ki sorusu muhtemelen hepsinin kafasında idi.

Uyuyacağımı söyleyip Changbin ile kaldığım misafir odasına çıktım. Üstümü değiştirip kendimi yatağa attım. Kollarımı ve bacaklarımı açıp donuk yüzüm ile tavanı izlemeye başladım.

Bir süre sonra gıcırtılı kapı sesi duyuldu. Ardından Jisung'un sesi.

"Bebek ekmek? Ne oldu yavrum?"

Cevap vermedim. Gözlerim ne oldu sorusunun cevabı olan olaylar ile dolmuştu.

"Jeongin?"

Ardından Changbin, Felix derken herkes odaya dolmuştu. Ama ben dolu gözlerim ile tavanı izlemeye devam ediyordum.

Sonunda anlatmaya karar verdim.

"Jeong?"

"Hyunglarım... Biz verdiğimiz tepki ile çok büyük bir hata yaptık..."

"Ne?"

Yaşananları hafif hafif ağlayarak anlattım. Hepsi anlamıştı. Çok geç olsa da...

"Biz sıçmış sıvamışız..."

"Hem de nasıl..."

"Söylediğimiz ağır şeyler..."

Herkes sevgilisine sarılmış derin derin düşünürken bir ses duyduk.

"S-Seungmin?"

Chan, kapıdan bizi dinliyordu. Minho anında ayağa kalkıp yanına gitti ve koluna girdi.

"Hyung sen uyandın mı? Keşke uyanmasaydın bak gece oldu nasıl uyuyacaksın?"

"Minho."

İlk defa sert sesi ile kesin olarak konuşmuştu.

"Konuştuklarınızı duydum ama benim bahsettiğim şey o değil, Seungmin karşıda ki evde, yani eski evinde. Sizi dinlerken karşıda ki camda gördüm onu. Halüsinasyon falan görmediğime eminim!"

Herkes cama döndü. Seungmin gerçekten orada idi. Camın önüne oturmuş ay ışığının altında kitap okumaya çalışıyordu. Hyunjin mırıldandı.

"Chan Hyung kriz geçirdiğinde buraya geldi, yani burada yaşadığımızı biliyordu. O yüzden hiç bir şekilde ışık yakmıyor..."

Chan kapıya doğru yönelince ne yapmak istediğini anlayıp onun yanına koştuk.

"Hyung, dur! Gecenin bu saatinde olmaz!"

Kollarına giren Minho ve Changbin'i dirsekleri ile itip sert adımlarla aşağı kata indi. Ayakkabılarını giyince artık yapabileceğimiz bir şey kalmamıştı.

Yazar

Chan, Seungmin'in evinin önüne gitti. Diğerleri Chan'ın evinin önünden onu izliyordu.

Chan kapıya dayanıp yumruk atarcasına çalmaya başladı.

"Seungmin! Seungmin, oradasın biliyorum!"

Chan tam yarım saat boyunca kapıyı çalıp Seungmin'e seslendi. Hava soğumaya başlayınca Minho onu geri döndürmek için harekete geçecekken kapı açıldı.

Seungmin, Chan'ın karşısındaydı.

Chan içeri atlayıp kapıyı kapatmadan Seungmin'e sarıldı.

"H-Hyung-"

"Sus Seungmin! Senden nefret etmem gerekirken edemiyorum ve kendime kızıyorum zaten!"

Seungmin sustu ve Chan'ın sarılmasına karşılık verdi.

"Seungmin... Seni çok özledim..."

"Üzgünüm Chan... Ama biz ayrıldı-"

"O zaman tekrar sevgili olmayı teklif ediyorum!"

"Ne?"

"Duydun beni! Sevgilim ol Kim Seungmin!"

Seungmin ne diyeceğini şaşırmıştı.

"Bu sessizliği evet olarak algılıyorum, benden kaçışın yoktu Seungmin!"

Seungmin'e sardığı kollarını geri çekip onun beline indirdi. O çok özlediği dudaklara yapıştı.

Dayanamamış ve sertçe öpmeye başlamıştı. Bu tada, bu yumuşaklığa hasret kalmıştı.

Seungmin kendine gelip geri çekildi. Chan ona özlemle bakıyordu.

"Chan... Ben... Yani... Olmaz..."

"Seungmin, seni burada saniyesinde sertçe sikmemi istemiyorsan sus!"

Seungmin içinden 'Belki istiyorumdur' diye geçirmeden edemedi.

(Hayır Cansu smut yazmayacağım. Hayır bana özelden smut yaz diye yalvaran hayalet okurlarım smut yazmayacağım.)

Seungmin ne diyeceğini bilemiyordu.

Chan bir anda boynunu fark etti.

"Boynuna ne oldu?!"

"Şey... Biliyorsun ben bir veterinerim... Yaşanan bir kaza-"

"Tam bir bela mıknatısısın!"

"Her neyse... Bu önemli değil... Şimdi biz... Yani... Diğerleri beni affetmez ki..."

"Biz çoktan affettik bile."

Duyduğum sesle gözlerim sonuna kadar açıldı. Diğerleri de açık kapıdan içeri girmişti.

Ağlamaya başlayacakken diğerleri bunu anlayıp yanıma geldiler ve sarılmak için hareketlendiler.

"Sarılalım mı?"

"Sarılalım"

Bana sarıldıklarında deli gibi ağlamaya başladım. Öyle böyle içimi döküyordum.

Sonunda ağlamayı kesip göz yaşlarımı sildim.

"Buna ihtiyacım varmış : )"

~~~

Kisa oldu biliyorum asiklari birlestirdim

Gecis bolmuydu iste

Az once dunyanin en boktan kardesi oldugumu fark ettim

Abim en cok korktugum seyi soyledi

Keske bir erkek kardesim olsa

Moralim bok su an

Aglamamak icin icim icimi yedi

Bana bir yardim eli

Neyse

Kontrol etmedim by

Kaos.. [ChanMin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin