Kaos.. [ChanMin]

49^ (3) Lan Doğuruyorum!

Yazar

Seungmin, Chan'ın yanı başından ayrılmıyor, ve ikide bir onu kontrol ediyordu.

"Seungmin, felç olmadım, iyiyim!"

"Çok acıyor mu?"

"Seungmin, alt tarafı kafamı vurdum, sorun yok?"

"Nasıl sorun yok ya, doktor daha sert vursaydı beyin kanaması geçirebilirdi dedi!"

"Ama geçirmedim ve iyiyim!"

Seungmin bir süre sessiz kalmıştı. Mırıldanarak konuştu.

"Nasıl düştün..?"

"Odayı dizayn etmeyi bitirmiştim, seni çağırmak için sandalyeden inerken ayağım takıldı ve düştüm.."

"Çok korktum..."

Seungmin, sevgilisine sıkıca sarılıp dudak büzdü.

"Özür dilerim Güzelim, seni korkuttum..."

Seungmin, özür dilemesi ile kaşlarını çattı.

"Senin suçun değildi Chan, böyle kazalar her zaman olabilir. Önemli olan dikkat etmek. Şimdi bunları unutuyoruz, tamam mı?"

Chan, sevgilisinin anlayışlı davranışlarına karşın hüzünle gülümsedi.

"İyi ki sana sahibim Seungmin..."

"Bunu benim söylemem gerekiyordu?"

...

~4 Ay Sonra~

Seungmin hamileliğinin 9. Ayındaydı. Karnı iyice şişmiş, duygu değişimleri iyice hassaslaşmıştı.

Felix'te de durum aynıydı. Hyunjin artık bu hormonlara yetişemiyordu.

Aralarında yaptıkları anlaşma ile, olası her hangi bir durum için ikiye bölünmüştüler. Minho ve Jisung, Chan ve Seungmin'in evinde kalıyordu.

Jeongin ve Changbin ise Hyunjin ve Felix'in evinde kalıyor, onlarla ilgileniyordu.

~Chanmin'in Evi~

"Seungminn!"

"Efendim Jisung?"

"Ne zaman doğurcan ya, dayı olmak istiyorum ben!"

"Amca olmuyo musun sen?"

"Yok, Amca olmak için Chan'ı seçmem gerek. Ben seni seçtim."

"Yah Jisung! Ne saçmalıyorsun.."

Seungmin gülmüş ve önündeki yemeği yemeye devam etmişti.

"Ne saçmalaması canım?"

...

Onlar konuşurken Minho içeri girdi.

"Of! Chan nasıl bu kadar sabırlı amk! 1 saattir başını kaldırmadan sadece bir çizime uğraşıyor!"

"Kıskanma kocamı!"

Seungmin'in tepkisiyle hepsi gülmüştü. O sırada Minho'nun gözü bir anlığına Seungmin'in karnına takıldı.

"Jisung'un da böyle karnı olsa, çok tatlı olurdu!"

Jisung bir anlığına ciddileşmiş ve mırıldanmıştı.

"Çocuk istediğimi pek sanmıyorum..."

Minho onun bu ses tonunu çok iyi biliyordu.

Bu, 'Seni kırmak istemiyorum' demekti.