50 (F)

138 14 62
                                    

~7 Yıl Sonra~

"Baba! Seonghwa yine Min-ji'ye yavşıyor! Bir şey söyle ona!"

Seungmin gülümsemiş ve oğlunun saçlarını okşamıştı.

"Ortalık karmaşa içinde zaten oğlum, onlarıda bırak bir köşede konuşsunlar."

"Uf sizde bir şey demiyorsunuz ama!"

Seungmin dizlerinin üzerine çökerek oğluyla boylarını eşitlemişti.

"Bak oğlum, bunlar için yaşınız çok küçük ama biraz anlayış göstermen lazım. Sevgi, engellenemeyecek bir şey. Eğer Min-ji bu durumdan rahatsız değilse onlara karışmaman gerek. Onlar birbirini seviyorsa bu güzel bir şey."

"Aynı benim babanı çok sevmem gibi."

Seungmin, duyduğu ses ile gülümsemiş ve arkasını dönmüştü.

Chan onu hayran bakışları ile süzerken Seonghwa konuştu.

"Söz bir daha karışmayacağım onlara, haklısın baba."

Seungmin tekrar oğluna dönüp ona gülümsemişti.

"Hadi amcanların yanına git, Jisung amcan dondurma aldı size."

"Tamam!"

Seonghwa yatak odasından çıkarken Seungmin ayağa kalktı.

Kapının dibinde onu izleyen kocasına gülümsedi.

Chan onun yanına gelip ellerini küçüğünün beline yerleştirdi. Bedenini kendine çekerken burnuna gelen parfüm kokusu ile yüzü düştü.

"Niye parfüm sıktın? Ben senin kendi kokunu seviyorum.."

"Chan, bu senin en sevdiğin parfüm. O yüzden sıktım zaten.?"

"Olsun, senin kokun daha güzel..."

Seungmin gülümsemiş ve ellerini kaslı göğüslere dayamıştı.

"Bu gün özel bir gün.."

"Senle olduğum her gün zaten özel..."

"Chan cıvıma şimdi, amacını biliyorum. Hadi aşağı inelim."

Chan, alınlarını birbirine dayayıp gözlerini kapattı.

"Olsun, biz yaparız yine.."

"Chan lütfen saçmalama, hadi gel inelim aşağı."

Seungmin geri çekilmiş ve odadan çıkmıştı. Chan'da onun arkasından gelirken sevgilisinin kalçasını avuçlamayı unutmamıştı.

"Ihm... Chan bu gün bitsin akşam belki, şimdi arkadaşlarımız burdayken eğlenmeye bakmalıyız."

Chan sırıtmış ve sevgilisinin kulağına eğilmişti.

"Akşam seni rahat bırakmayacağım."

Seungmin sırıtmış ve arkasında Chan ile merdivenlerden inmişti.

Salona geçtiklerinde resmen bir kaos ortamı yaşanıyordu.

Seonghwa, Jeongin'in kucağında mıncıklanıyor, Hyunjin Seonghwa'yı kurtarmaya çalışıyordu.

Min-ji Changbin'e kırmızı ruj ve simli pembe far sürmüş, allık sürerek makyajını bitiriyordu.

Felix ve Jisung, Jimin'i paylaşamazken Minho onları ayırmaya çalışıyordu.

"Ne yaşanıyor burda lan."

Chan gülmüş ve bir anlığına düşünmüştü.

"Aklıma Min-ji ve Jimin'in küçüklüğü, daha doğrusu bebekliği geliyor. Uyutmamışlardı seni..."

Kaos.. [ChanMin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin