Büyük alışveriş merkezine gelen küçük şaşkınlıkla etrafa bakıyordu. Yurttan tek başına çıkmazdı. Zaten yapılan yardımlar ile giyim ihtiyacı oluyordu. Yurtta verilen harçlık adı altındaki para ile de sadece kitap alıyordu. Bu son derece lüks yer onu şaşırtmıştı. Bir an bocalayan Jisung kolunda yeni abisinin elini hissetmesi ile dönüp ona baktı. "Rahat ol kalabalık seni rahatsız ediyor biliyorum ama yalnız değilsin unutma." Jisung minnetle gülümsedi. Hafif düzeyde sosyal anksiyetesi vardı yurt hayatı yüzünden olmuştu ve birinin ilk defa bu durumuna bu kadar anlayışlı yaklaşması onu sevindirmişti.
"Gel şuraya girelim." demiş bir telefon markasının mağazasına girmişlerdi. "En son çıkan telefon modelinizi, ona uyumlu şık bir saati, ayrıca bir Mac ve İPad istiyorum hepsi pro olsun. Kulaklıkları unutmayalım."
Mağaza telefonları çıkarmıştı Jisung'un renk seçmesi için sunmuşlardı. Şaşkın olan çocuk Chan hyunguna baktı. "Hadi sadece sevdiğin renkleri seç."
"Hyung bunlar çok fazla değil mi?" Chan saatine baktı. "Şu an tahminen bir Bang olmak üzeresin her şeyin en iyisini seçmek mecburiyetindesin."
"Hyung" , Chan'ı ceketinden tutup çekti ve kulağına yaklaşabilmek için yükseldi. "Hyung ben çok utanırım ama"
"Utanacak bir şey yok Jisungie hadi birlikte seçelim." dedikten sonra bir şekilde Jisung'un sevdiği renkleri almıştı. Küçüğün sırtındaki çanta ve ayakkabılar dikkatini çekmişti. Sırayla ayakkabı ve çanta olayı halledilmiş biraz giyim alışverişi yapılmıştı. Şimdilik temel olan birçok şey alınmıştı. Bir kitapçının önünden geçerken duraksayan Jisung, Chan'ın dikkatini çekmişti. Kitapçıya girmişlerdi küçük olan uzun zamandır almak istediği ama bir türlü parasını denkleştiremediği seriyi gördü. Acaba aldırsam ayıp olur mu diye düşündü sonra vazgeçip ilerledi. Chan hemen seriyi paketletti. Alışveriş bitince tekrar arabaya bindiler. Chan babasından gelen mesajla gülümseyip Jisung'un yurdunun yolunu tuttu.
Kardeşi ile yurda girerken Jisung'un tedirgin olduğunu gördü. Katı bir yurttu kurallara uymayan çocuklara şiddet uygulanıyordu. Jisung iki defa bu şiddete maruz kalmıştı bu da onda derin bir korku yapmıştı. Bugün Chan yetişmese psikolojisinde çok daha derin bir travma olacak belki de zorla tutunduğu bu hayata tutunmaya devam etmek istemeyecekti.
"Ben yanındayım" dedi Chan. Bugün sürekli duyduğu bu cümle kalbinde filizler açtırmıştı.
Müdürün odasına önüne geldi. Kapıyı tıkayıp gel komutu ile içeri girdi. "Oo küçük fare bu kadar büyük aileyi nereden buldun?
"Bang Jisung demek istedin galiba ihtiyar kardeşim ile konuşmana dikkat etmeni tavsiye ederim yoksa o oturduğun koltukta bir daha bu kadar rahat oturtamazsın"
Yaşlı adam gelen gencin Bay Bang'ın oğlu olduğunu anlamış sesini anında kesmiş cevap vermemişti.
"Jisung'un evraklarının hepsini alayım"
"Tabi bekle hemen veriyorum" diyerek masa üzerinde hazır olan evraklara bir çıktı daha ekleyip vermişti.
"Jisung sen odana geçip eşyalarını toplayabilirsin." Bununla birlikte ayaklanan Jisung, Chan'ın kolundan tutması ile durdu.
"Beni bekle birlikte toplarız."
"Tamam hyung" dedi.
"Evet biz neyi bekliyoruz."
"Birkaç evrak var onu bekliyoruz" derken memur evrakları getirdi. Damga ve mühür basılarak evraklar teslim edildi.
"Yeni aile hayatında mutluluklar Jisung"dedi müdür samimi olmadığı çocukları sevmediği halde sırf para için bunu yaptığı her halinden belli olan müdür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All of me/ Minsung
Fanfiction"En kötü çılgınlığım, ritmim ve kederimsin Şarkı söylemeyi bırakamam Kafamın içinde çalıyor ve orda sen varsın Kafam suyun altında ama iyi nefes alıyorum Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım Çünkü her bir zerrem Senin her bir zerrene aşık" Kitaplar...