20 ~

313 81 19
                                    

Jisung o gün çıkıştı hyungları ile takılmıştı. Ciddi anlamda kabus gibi iki saat geçirmişti. Sürekli atılan tripler, laf sokma çabaları, sevimli olduğu düşünülen ama son derece sevimsiz hareketler ve bol nefret dolu dedikodu vardı. İnsanın sürekli kaldığı olumsuz ortam bir süre sonra bilinç altında tahribatlar yaratırdı. Hyunglarının yüzüne baktığı zaman bu tahribatı gayet net görebiliyordu. Kendini oldukça zorlamıştı ve faydalı da olmuştu, ilk meyvesini almıştı.

Eve geldiğinde mailini kontrol etmişti. Felix hyungu attığı mesajda mailine çok önemli şeyler attığını söylemişti.  Baktığı fotoğraflar ve video bazı şeylerin daha iyi oturmasını sağlamıştı. Şu Ravin adlı çocuğun daha çok fotoğrafına ihtiyacı vardı. Bunca saat böyle entrika dolu aslında son derece gereksiz olduğu halde insanlara ciddi anlamda zarar veren şeylerle uğraşması canını sıkmıştı. Telefonunun kapatıp aldığı kitaplardan hazırladığı proje için uğraşmaya başladı. Bu konuda babasından yardım alması lazımdı ama biraz çekinmiyor değildi.

Bir ilaç üzerinde çalışıyordu ve bazı test aşamaları yapması gerekiyordu. Bunun için ise babasının şirketinin laboratuvarlarına ihtiyacı vardı. Bunu bir ara konuşması gerekiyordu. Zihninde kendince belirlediği bazı şeyler vardı. Moleküler kimya ve biyoloji mühendisliği okumak istiyordu. Bunu hem ilaç sektöründe kullanacak hem de kendi kozmetik şirketini kuracaktı. Geleceği ile ilgili planlarını gerçekleştirmek için çok çaba sarf etmesi gerekiyordu. Çok zeki olduğu için Kuantum fiziği ya da ileri düzeyde matematik alanında çalışması bekleniyordu fakat o bunları istemiyordu. Geleceğin işi olan uzay alanında bir bölüm okumayı da asla istememişti. Uzay ne kadar ilgi alanına girse de belki daha sonra Jeff Bezos ve Elon Musk gibi parayı bulunca uzayla ilgili çalışmalar yapabilirdi.

Akşam yemeği saatinin geldiğini görünce aşağı indi. Anne babası salonda oturuyordu. İkisini de selamlayıp sıcak bir sarılma vermişti. Günün nasıl geçtiğini abisi ile takıldığını anlatmış, anne babasının da işlerini sormayı ihmal etmemişti. Bu örnek tavrı Bay ve Bayan Bang'ın çok hoşuna gidiyordu.

"Jisung yarın misafirlerimiz var. Ulusal sınavdaki başarın ve üstün zekandan haberdar olan bir ortağım seninle de tanışmak istiyor."

"Peki baba." sonrasında Jisung ağzını açıp geri kapatmıştı. Laboratuvar konusunu açacaktı ama iki gün önce babası ve abisinin konuşması aklına gelince susuyordu.

Flashback

"Chan bu sorumsuzluğun ne kadar devam edecek bana bir söz verdin."

"Söz verdim biliyorum ama şirket işleri bana göre değil baba."

"Ne yapmayı planlıyorsun."

"Yapımcı olmak istiyorum baba"

"Peki kocaman şirketi ne yapayım ileride bilmediğim tanımadığım insanlara mı devredeyim? Bunca yıl uğraştığım emek verdiğim şeyleri elimin tersi ile iteyim mi?"

"Jisung'a devredersin işte baba hem son derece zeki ve başarılı"

"Jisung'ta bir yabancı değil mi oğlum?" bu cümle birken daha Jisung'a yaşadığı hayata kapılmaması gerektiğini tokat gibi yüzüne çarpmıştı.

"Jisung son derece saygılı ve sizi seviyor neden ona hala yabancı muamelesi yapıyorsun baba?"

"Jisung'un kişiliği ile ilgili bir sorunum yok keşke benim canımdan kanımdan olsaydı fakat değil sende gayet iyi biliyorsun bunu. Ben şirketi gerçek bir Bang'a devretmek istiyorum. Bu konu da sözünde durmayacaksan geri gönderelim."

"Bu kadar mı cidden çocuk sizinle kaç aydır birlikte sırf istediğiniz benim yüzümden olmuyor diye faturayı ona mı keseceksiniz?"

"Sözler tutulmak için verilir sende söz verdiğin şeyi yerine getir bende ona göre getireyim."

All of me/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin