Minho son defteri de yerine koyduktan sonra kendini toparlayıp alt kata indi.
"Evet aç sincabı doyurma vakti, evde ne var?"
"Hiçbir şey yok, mutfak alışverişini kendim yapmayı seviyorum o yüzden sona bırakmıştım."
"Bir CEO'nun bununla meşgul olması ilginç"
"Minho ben bir yıl, lüks bir evde yaşadım ondan öncesinde hep kendi evimi kurup evimin ihtiyaçlarıyla kendim ilgilenmek istedim. Üniversitede pek mümkün olmadı şimdi bunu doya doya yapmak istiyorum. O yüzden de alışverişi kendim yapmak istemiştim."
"Kaç defa diyeceğim büzme şu dudaklarını, önce şu dolaba bakayım." Minho dolaba bakınca oldukça boş olduğunu gördü.
"Hadi gel bakalım şu yakında alışveriş yapabileceğimiz oldukça iyi bir yer var. Yanındaki hamburgercinin de hamburgerleri çok güzel, karideslisini denemiştim."
"Tamam gidelim"
Minho yanında atlaya zıplaya gelen Jisung'a gülümseyerek arabasına geçti. Biraz daha acıkmak için önce alışverişi yapmışlardı. Hamburgerciye girip siparişlerini vermişlerdi. Bol bol sohbet edip başkasına komik gelmeyecek bir çok şeye karınları ağrıyana kadar gülmüşlerdi. Jisung bir ilişkileri olacaksa bile bunun sağlam temellerle olmasını istiyordu. O yüzden flört aşamasında olan ikili bolca sohbet edip ayrı geçen zamanlarını birbirlerine anlatıyorlardı.
Eve geldiklerinde çok ısrar etmesine rağmen Minho kendine evine geçmemiş dolabı yerleştirmesine yardım ediyordu.
"Bazı şeyleri aldık ama benim yemek bilgim sınırlı yaptığım zaman iyi yaparım ama çok çeşit bilmiyorum"
"Biliyorsun hobimdi yemek yapmak ve biraz daha geliştirdim. Aldığımız malzemelerden sende yemek yaparız hem sana da öğretmiş olurum"
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten"
"Bende çok iyi kahve yapıyorum hafif bir şeyler ister misin?"
"Çok iyi olur"
"Süt ekleyeceğim çok yorulduk sadece kahve içersek uykumuzu kaçırır"
"Patron sensin"
İşlerini bitirip kahvelerini alıp oturmuşlardı. Minho kedileri de serbest bırakmış onlar bahçede oyun oynarken Jisung ve Minho kahvenin tadını çıkarıyordu. Minho okuduğu günlük ile ilgili konuşmak istiyordu ama şu an sahip oldukları huzuru kaçırmak istemiyordu. Jisung kucağına gelen dori'yi severken anın huzurunu yaşıyordu. Amerika'ya gidişiyle birlikte Minho ile olmak sadece hayal olmuştu. Şimdi ise aynı bahçeyi paylaşıp onunla kahve içiyordu. Saatin ilerlemesi ile ayaklanan ikili bahçenin ortasında birbirine bakıp kalmışlardı. En sonunda bu hint dizisi vari bakışmanın asla bitmeyeceğini anlayan Jisung konuşma gereği duydu.
"Minho bugün için teşekkür ederim çok yoruldun"
"Rica ederim ve yorulmadım aksine zevk aldım."
"Ben artık geçeyim bu hafta yoğun geçecek gelecek haftaya biraz yer açabilmek için bu hafta işleri düzene oturtmalıyım."
"Kendine çok yüklenme"
"Elimde değil"
"Gayet elinde bende senin yükselmeni markanın hak ettiği değeri daha çok görmesini isterim ama kendine de zaman ayırmalısın, hem zaten uzun süredir kendine yeterince yükleniyorsun"
"Daha yolun başında da boşlarsam çok işimiz var Ceo Bey"
Minho, Jisung'un çenesini tutup kendine çekmişti. "Bu Ceo Bey yer seni"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All of me/ Minsung
Fanfiction"En kötü çılgınlığım, ritmim ve kederimsin Şarkı söylemeyi bırakamam Kafamın içinde çalıyor ve orda sen varsın Kafam suyun altında ama iyi nefes alıyorum Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım Çünkü her bir zerrem Senin her bir zerrene aşık" Kitaplar...