"Ve bizler, Galata'ya hep tek başımıza çıkacağız."
Derin bir nefes alıp Ferit'in cevabını bekledim. Böyle bir şeyi sormamı beklemediği apaçık belliydi. Ferit'e, resmen benim ile sadece takılıyor musun, demek istemiştim ve o da anlamıştı. Sertçe yutkundu. Merakla yüzüne baktım. Cevap vermeyecek gibiydi.
"Sence bu soru için erken değil mi?" dedi biraz çekinerek. Sertçe yutkundum. Uzunca bir nefes aldım.
"Haklısın," dedim yenilerek. Omuz silktim. Ferit'e laf anlatmak zordu. Ağzından laf almak daha zordu. Sıcacık parmakları kollarımı kavradı.
"Bak Seyran, aklında soru işaretleri var; çevrende neler duyuyorsun bilmiyorum. Ama zamanla o soru işaretlerini çözeceğiz." dedi tebessüm ederek. Gözlerine baktım. İnanmak istemiştim. Birkaç saniye düşündükten sonra kafamı salladım ve bakışlarımı kaçırdım. Feritte ellerimin üzerine öpücüklerini kondurup direksiyona dönmüştü.
Yavaşça arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. "Seni eve bırakalım, sabah almaya gelirim. Sizinkiler merak etmesin," dedi. Sessizce kafamı salladım. Bana kaçamak bakışlar attı. "Seyran," dedi bıkkınlık ile.
"Hı?" dedim ilgisizce.
"Böyle olma," dedi zorlanarak. Sertçe yutkundum.
"Nasıl?" dedim merakla. Bakışlarım yavaşça yüzünde gezindi.
"Böyle işte, soğuk, sessiz." dedi kısaca. Dudaklarım yukarı kıvrıldı. Hiçbir şey demeden içten içe sevinerek önüme döndüm. Bana her ne kadar 'böyle olma' dese de, istemeyerek oluyordu. Canım konuşmak istemiyordu. Şevkim kırılmıştı bir kere. Ferit açık açık evet dememişti, 'seni seviyorum' demiyorum; hisset demişti. Hissetmek ile duymak çok farklıydı ama bunu Ferit'e anlatamıyordum.
Eve geldiğimizde sessizce telefonumu aldım. "İyi geceler," dedim. Mırıldandı.
"İyi geceler," dedi sessizce. Arabadan indim. Yavaş adımlarla evin bahçesine girdim ve kapının zilini çaldım. Ferit, ben içeri girene kadar beklemiş sonra da gitmişti. Bizimkilere sadece konuştuğumuzu, ayrılma olmadığını anlattıktan sonra odama çıkmış ve yarım kalan bavulumu hazırlamıştım. Tek bavul ile gelip nasıl iki bavul ile döndüğümü anlamamıştım. Annem bavuluma ev yapımı ne varsa koymuştu. Benimde işime geldiği için ses etmemiştim.
Kendimi son gece odamdaki yatağıma attım ve tavanı izlemeye başladım. Türkiye'de yaşamamak için hiçbir sebebim yoktu. Derin bir nefes aldım. Eğer Ferit ile bu ilişki iyi bir yere gitmezse, bu işin sonu gözüküyordu. Türkiyeye dönebilirdim. Almanya'da durmak için de hiçbir sebebim yoktu. Özge ile konuşmuyordum. Evin anahtarı da ondaydı. Nasıl alacağımı bilmiyordum.
Kafamda zibilyon düşünce ile uyuyakalmıştım. Sabah annemin beni dürtmesi ile uyanmıştım.
"Günaydın güzel kızım," dedi sevecen ve dolu bir şekilde. Bugün gideceğim için üzülüyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fafnir | Yalı Çapkını
Fanfic"Hayat olmayan şeyleri iteceğim. Ve öldüğüm zaman aslında yaşamamış olduğumu görmeyeceğim." Gözleri ile resim sergisinde ki çizimlere baktı. Kendisini burada nasıl ve ne için bulduğunu bilmiyordu. Kapısından geçiyordu ve içeride tanıdık bir şeyler b...