Kalbini çıkarıp "Al işte! Burdasın." diyemiyorsun.. Beynini masaya döküp uyutmadığı geceleri sayamıyorsun. Ne yaparsan yap, bazen insana inandıramıyorsun.
Köşeye sıkışınca, abimin inandığı sağ ve sol yolların olduğuna olan inancım artmıştı. Gerçekten şu an ya Ferit, ya Fuat Korhan'ı seçecektim. Ya sola gidecek ya sağa gidecektim. Ama hangi tarafa dönersem döneyim, arkamda diğer taraf kalacaktı. Sertçe yutkundum. Karar vermek çok zordu."Böyle bir seçim hakkı yok Fuat, onun hiçbir suçu yok." dedi Ferit sinirle. Beni ne kadar olayın dışında tutmaya çalışsa da Fuat Korhan ikna olmuyordu. "Abisini serbest bırakacaksın ve biz buradan çıkıp gideceğiz. Zira, hayatını yeterince berbat ettik." dedi çekinerek. Fuat Korhan onu dinledikten sonra omuz silkti.
"Kendi adına konuş Feritçim. Ben kimsenin hayatını berbat etmem. Biz seninle buradan zaten gideceğiz ama Seyran öyle ya da böyle seçim yapacak. Evet Seyran, cevabını merak ediyorum." dedi ellerini çırparak. Kolumu Ferit'in elinden kurtarıp hızla Fuat Korhan'a yürüdüm. Yüzüne iki tane yapıştırmak istiyordum. Ferit yine de benden güçlü olduğı için hızla toparlanmış ve beni durdurmuştu.
"Haklısın," dedim. Hayatta seçimlerimiz bize yön verirdi. Ya da biz seçimlerimize yol olurduk. Artık daha iyi anlamıştım. Bakışlarım ağırca Ferit'e çıktı. Beklenti ile bana bakıyordu. Ama anlamalıydı. Abimi asla bırakamazdım. Onu asla unutamazdım. Ferit benim için değerli olsa da daha birkaç haftadır tanıdığım biriydi. Abim ise benim ömrümdü, kardeşimdi, ailemdi. "Abim tabiki." dedim. Ferit hiçbir şey söylemedi. Birkaç kere gözlerini kırptı.
"Akıllı kız." dedi Fuat Korhan sevinerek. Ferit kolumu bıraktı. "Ee madem tercihi ben olduğuma göre seni sahneden alabiliriz Ferit-çim." dedi kahkaha atarak. İkisi arasındaki nefret bariz ortadaydı. Ferit bakışlarını bana değdirmeden evden ayrıldı. Kalbimin üstüne ağırlık çökmüş gibi hissetmiştim. Sertçe yutkundum.
"Abim nerde?" dedim sinirle.
"Otelde, odasında." dedi rahat rahat. Kaşlarım yukarıya kalktı.
"Ne?" dedim. Şaşkınlıkla yüzüne baktım. "Sen elimde dememiş miydin?" dedim şaşırarak.
"Küçük serçe, ben hiç insan rehin alabilir miyim?" dedi çehresinde elini gezdirdi. "Öyle bir adam mıyım gerçekten?" dedi. Dudağını büzerek, "Beni hiç tanıyamamışsın." dedi. Gözlerimi devirdim. O zaman neden bana bir seçim hakkı tanımıştı? Ne saçma iş dönüyordu böyle?
"Gider misiniz evimden?" dedim zorlanarak. Yüzüme sırıttı.
"Tabiki, misafirperverliğin için teşekkür ederim." dedi. Yavaşça ayaklandı. Yanıma geldi. Sertçe yutkundum. Kulağıma eğildi. Olduğum yerde mıh gibi duruyordum. "O serçe aklınla bir daha bana yalan söylemeye kalkma, anladın mı küçük serçe? Bunlar sadece fragman." dedi fısıldayarak. Nefes almayı unutmuştum. Yavaşça benden uzaklaştı ve içten bir gülümseme yollayıp evden ayrıldı. Ben o gittikten sonra bile olduğum yerde kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fafnir | Yalı Çapkını
Hayran Kurgu"Hayat olmayan şeyleri iteceğim. Ve öldüğüm zaman aslında yaşamamış olduğumu görmeyeceğim." Gözleri ile resim sergisinde ki çizimlere baktı. Kendisini burada nasıl ve ne için bulduğunu bilmiyordu. Kapısından geçiyordu ve içeride tanıdık bir şeyler b...