“İnsanı acıdan kurtaracak iki yol var;
Hızlı bir ölüm ve uzun bir sevgi”
Nietzsche-
Şok ve korku ile karışık Abidin'e baktım. Bana o tarafa gelmem için eli ile işaret yapıyordu. Hızla etrafa bakış atıp elimde bavulum ile karşıya geçtim.
"Abidin?" dedim şaşırarak. Elimdeki bavulumu aldı.
"Geç arabaya," dedi acele bir tavırla. Bavulumu ona verip çantamı sıkarak arkaya bindim. Feritte arabanın arkasındaydı. Sinirli bakışlarını gördüm.
"Ferit?" dedim nefes nefese. Hızla sarıldı bana. Kollarımı boynuna doladım.
"Sen beni deli edeceksin Seyran," dedi saçlarımın arasına. Abidin bindi arabaya. O çalıştırıp sokaktan çıkarken biz hala sarılmış duruyorduk. Daha sıkı sarıldım. Kalbim küt küt atıyordu. Ayrıldık. Dolu gözlerim ile ona baktım. Ferit hala aynı Feritti. Sakalları avuçlarıma batıyordu.
"Neler oluyor?" dedi Abidin. "Evden kaçmışsın ablan söyledi." dedi önüne bakarken. Başımı Ferit'in omzuna koyup derin bir nefes aldım.
"Orada daha fazla kalamazdım." dedim kısa keserek.
"Neden?" dedi Ferit. Yüzünü göremesem de az çok tahmin edebiliyordum tepkisini.
"Abim ile durdukça kavga ediyoruz, saçma sapan işler yapıyor. Bize her türlü karşılar zaten." dedim daha fazla sokularak. Abidin bana dikiz aynasından kısa bir bakış attı.
"Geride kalanlara ne olacak?" dedi. Omuz silktim.
"Abim ile annem aynı saftalar, onlar beni düşünmüyor. Ben neden onları düşüneyim?" dedim. Ferit'in kuş tüyü hafifliğinde parmak hareketleri, kolumda geziyordu.
"Ablana ne olacak?" dedi. Kaşlarımı çattım.
"Ablama bir şey olmayacak, onun yardım ettiğini bilen yok." dedim. Abidin sessiz kaldı. Başımı kaldırıp Ferit'in boynuna sürttüm. Hala sinirliydi.
"Kızgın mısın?" dedim şirinlik yaparak. Yüzünde mimik oynamadı.
"Sence?" dedi sertçe. "Evden kaçıyorsun, birkaç saat içinde İstanbul'a geliyorsun ve hiçbir şeyden haberim olmuyor!" dedi sesini yükselterek. Gözlerimi kırpıştırdım hızlıca. Ani bir çıkış olmuştu.
"Haklısın," dedim. "Ama ilk bakacakları yer senin yanındı Ferit." dedim kendimi açıklamaya çalışarak. Aklımda dolanan bin tilkiyi yok saydım. Kolumda dolanan elini çekti. Benden uzaklaştı. Dumura uğramış gibi yüzüne baktım.
"Sonra konuşuruz." dedi sessizce. Boşluğa düşmüştüm. Yine de ısrar etmeden arkama yaslandım. Abidin arada kaçamak bakışlarını bize gönderse de sessiz kalıyordu. Arabada çıt çıkmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fafnir | Yalı Çapkını
Fanfic"Hayat olmayan şeyleri iteceğim. Ve öldüğüm zaman aslında yaşamamış olduğumu görmeyeceğim." Gözleri ile resim sergisinde ki çizimlere baktı. Kendisini burada nasıl ve ne için bulduğunu bilmiyordu. Kapısından geçiyordu ve içeride tanıdık bir şeyler b...