Kapadım yüzüme ellerimi, beni şimdi kim bulacak?
İfakat Hanım, bu yalının sanırım Halis Korhandan sonra ki söz sahibi olan asıl kişiydi. Zira uzaktan bile buram buram kokan bir otoritesi vardı. Ellerimi önümde kavuşturmuş oturuyordum. Bakışlarımı kaçırdım.
"Kahve içer misin?" dedi nazikçe. Reddettim. "Peki," dedi. Bacak bacak üstüne atıp ellerini dizlerinde birleştirdi. "Sana karşı açık olacağım Seyran," dedi. Ona baktım.
"Dinliyorum," dedim. Nefes aldı.
"Ben Ferit'e seni asla düşünmedim." dedi sakince. Bu beni üzse bile göstermedim. "Aklımda başka birisi vardı. Senden önce gelen bir kız," dedi. Özge... Onu tanıdığımı belli etmedim.
"Anlıyorum," dedim. Tepkimi ölçmeye çalışıyordu.
"Ama madem Ferit ile evlendin. Kabul etmem gerekir." dedi. Objektif bakması hoşuma gitmişti. Bakışlarımı yüzüne çıkardım. "Bu yalıya gelin geldin. Bilmen gereken birkaç şey var. Umarım anlaşırız." dedi.
"Anlaşabiliriz." dedim tebessüm ederek. Gözlerini kısıp güldü.
"Bu yalının bazı kuralları var Seyran." dedi. Can kulağı ile onu dinlemeye başladım. "Yalıda hala Halis Korhan'ın kuralları devam eder. Kahvaltıya saatli inilir. Herkes yemeklerde bir olmak zorundadır. Saat asla geciktirilmez." dedi beni uyararak. Başımı salladım. "Bir karar alırken önce gelip bana söylemelisin, Feritten de önce." dedi sertçe. Kaşlarımı çattım.
"Feritten önce gelip size mi danışmalıyım?" dedim şüphe ile sorarak. Bu bana biraz saçma gelmişti. Kocam dururken neden evin yengesine danışacaktım ki?
"Evet, evde kararları ben onaylarım. Bu Halis Korhan varken de böyleydi." dedi ısrarla. Kafamı salladım. Mantığıma uymasa da akşam Ferit'e sorunca kafama yatacaktı. "Diğer bir kurala gelecek olursak, sen artık bir Korhansın." dedi. Başımı salladım. "Senin yaptığın en küçük bir hata, soyadımızı kirletir. Dikkat etmelisin. Ferit ile evli olduğun, bu hafta düğünde duyulacak. Basının gözü üzerinde olacaktır. Dikkat edeceksin. Tamam mı?" dedi irdeleyerek. Üzerimdeki otoriter baskısını hissetmiştim.
"Tamam," dedim kısaca.
"Güzel," dedi memnun olarak. "Bir diğeri," dedi. "Kocan ile ne yaşarsan yaşa, aranızda kalacak. Odanızdan dışarıya hiçbir şey çıkmayacak. Bu diğer odalar için de geçerli. Odada yaşananlar, odada kalır." dedi sinsice. Sesindeki imayı sezemesem de anlamıştım. Garip olaylar olacağı kesindi. Kafamı salladım.
"Peki," dedim.
"Bir diğeri, çalışanlarımız bizim için önemlidir. Bu evin bir ferdi gibi olduklarını unutma. Bize nasıl saygı gösteriyorsan onlara da göstermek zorundasın. Bir şikayetin olursa onlar ile ilgili, bana gelip söyle. Ben icabına bakarım." dedi anlayışla. Tebessüm ettim. "Sizin odanıza Sultan bakıyor." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fafnir | Yalı Çapkını
Hayran Kurgu"Hayat olmayan şeyleri iteceğim. Ve öldüğüm zaman aslında yaşamamış olduğumu görmeyeceğim." Gözleri ile resim sergisinde ki çizimlere baktı. Kendisini burada nasıl ve ne için bulduğunu bilmiyordu. Kapısından geçiyordu ve içeride tanıdık bir şeyler b...