bense kırk yıl sonra hâlâ masamın başında, kitapların, defterlerin, kağıtların, kalemlerin arasında oturuyorum.
Az önceki öpüşmemizin etkisini bir anda kaybettiğimi hissettim. Vücudumda gezinen kan, durmuştu. Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Kaşlarımı çattım.
"Ne demek o?" dedim duraksayarak. Kirpiklerinin altından bana baktı. Sertçe yutkundum. Parmaklarımı, boynundan ayırdım. Birkaç adım geri gittim. Duyduklarımı algılayamıyor gibiydim. "Ne demek o, dedim?" dedim zorlanarak.
"Babam yaşıyor demek, Seyran." dedi zorlanarak. Çatılan kaşlarımı gevşettim. Hafifce güldüm. Nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Algılarım kapanmış gibiydi.
"Yalan söylüyorsun," dedim gülerek. "Bu işten vazgeçmem için, kendini aklamak için yalan söylüyorsun." dedim sinirle. Kafasını salladı. "Bana yine yalan söylüyorsun Ferit." dedim.
"Yalan söylemiyorum Seyran," dedi bana yaklaşmaya çalışarak. Yüzümü buruşturup ona baktım. Dudaklarımı ıslattım.
"Ne demek yalan söylemiyorum?" dedim etrafıma bakarak. "Sen bana babam öldü demedin mi?" dedim sinirle. "Şimdi yaşıyor diyorsun, yine yalan söylüyorsun!" diye bağırdım. Beni tutmaya çalıştı ama izin vermedim.
"Evet yalan söy-" diyerek kendini aklamaya çalışmış ama izin vermemiştim.
"Bana yalanlar söyledin." dedim kafamı sağa sola salladım. "Beni kandırdın." dedim. Sinirle ona vurdum. "İnandım bende aptal gibi!" diye bağırdım. Sıcak avuç içi dudaklarıma kapandı.
"Bağırma." dedi. Ondan uzaklaşmaya çalıştım. "Sana söz veriyorum anlatıcam Seyran, yarın anlatacağım." dedi. Yüzümü buruşturup ondan uzaklaşmaya çalıştım. Ellerini çekti.
"Daha ne yalanlar söyleyeceksin acaba?" dedim kinaye ile. "Bana ciddi ciddi babanın öldüğünü söyledin, hikayeler ürettin Ferit!" diye bağırdım. Etrafımda döndüm. Dolan gözlerimi umursamadan devam ettim. "Bende salak gibi inandım sana! Sorgusuz sualsiz inandım!" dedim bağırarak.
"Haklısın Seyran ama söyleyemezdim sen de beni anla." dedi üste çıkmaya çalışarak. Yumruklarımı sıktım.
"Madem baban yaşıyor," dedim sinirle. "O zaman çıkıp ilk gün deseydin ya babam yaşıyor diye!" diye bağırdım.
"Dinlemedin ki beni!" diye bağırdı o da. "Dinlemedin, siktir olup gittin!" dedi yüzüme karşı. "Şimdi gelmiş beni suçlamaya kalkma." dedi. Yüzüme kızarmış gözlerle bakarken arkamızdan gelen sese yöneldik ikimizde.
"Lan! Yine senin ne işin var lan kardeşimin yanında!" abim hızla bahçeden çıkmış yanımıza geliyordu. Ferit'in önüne siper oldum. Anlık bir davranıştı bu. İsteyerek yapmamıştım.
"Abi konuşmaya gelmiş, bir şey yok." dedim. Ferit'in parmakları koluma dolanıp beni arkasına çekti. Geniş omuzlarının arkasından izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fafnir | Yalı Çapkını
Fanfic"Hayat olmayan şeyleri iteceğim. Ve öldüğüm zaman aslında yaşamamış olduğumu görmeyeceğim." Gözleri ile resim sergisinde ki çizimlere baktı. Kendisini burada nasıl ve ne için bulduğunu bilmiyordu. Kapısından geçiyordu ve içeride tanıdık bir şeyler b...