"Şimdi beyler, dediklerimin hiçbirini anlamamanız çok muhtemel. O yüzden Sunoo'yu kullanacağım arkadaş sizin dilinize çevirecek." Jake açık sahanın köşesine oturtturduğu on iki kişiye söyleyeceklerini çevirmesi için sağ tarafına aldığı Sunoo'yla kollarını bağdaştırmış duruyordu. Hoseok hyung çoktan yedek üç kişiyi seçtiğinden sayı yirmiden on ikiye gerilemişti. Niki'nin yanında oturdum ve söyleyeceklerini dinlemeye başladım.
"Kaptan meselesi önemli. Üç sene sizi yönetecek birinden bahsediyoruz, nadir durumlarda kaptan değişir. Aday göstereceğiniz kişileri de siz seçeceksiniz, adaylar içinden doğru olanı da. Biliyorsunuz, Hoseok hyung diyeceğini dedi. Jungwon'un kaptan olmasını istiyor, liderlik özellikleri onda var. En başta fazla cesaret. Siz adam olmadığınızdan gene de gidip Yunho'yu da aday yapmışsınız." En önde oturan Yunho'ya eğildi. "Kardeşim, nolur üzerine alınma ama Hoseok hyung'un bende yeri ayrı. Sözü çiğnenince hasta oluyorum." Doğruldu ve bir adım geri gidip Sunoo'yu öne itti.
"Anlat usta."
"Uzatmaya gerek yok, Jungwon Yunho'yu slaylemiş. Çete başı olarak Jungwon uygunmuş. Ki bende onu istiyorum ya-"
"Kişisel düşüncelerimizi katmayalım lütfen." Başka kimsede görmediğim şekilde gözlerini devirip Niki'nin yanına oturdu.
"Dediğinden hiç bir şey anlamadım da, neyse sizin diliniz-"
"Tamam Jake büyüksün." diyerek güldüm. Dil çıkartıp devam etti.
"Adaylar öne çıksın." Jungwon ve Yunho öne çıktı.
"Yunho'nun kaptan olmasını isteyenler?" Dört kişi el kaldırdığında Sunoo her birine ölüm dolu bakışlar fırlatıyordu. Niki'nin çaktırmadan bakışlarına güldüğünü gördüm.
"Kafanıza sıçayım. Neyse Jungwon'un kaptan olmasını isteyenler?" İlk ben el kaldırdığımda herkesin bakışları beni buldu. Benden sonra bir cesaretle Niki'de kaldırmıştı. Jake takımın garip bakışlarına maruz kaldığından kulağıma eğilerek "Oğlum Jungwon senin mi kaptanın olacak? Takım seçecek biz değil." diye çıkıştı. Omuz silktim ve elimi havada tutmaya devam ettim
"Zaten o seçilecek. Biz oylasak bir şey değişmiyor." Haklı bulmuştu ki o da elini kaldırdı. Geriye kalan herkes sırayla el kaldırdığında Yunho'ya baktım. Moralinin bozulacağını sanarken jungwon'u tebrik ediyordu.
"Saymıyorum, Jungwon kaptan." Büyük bir alkış koparken Jungwon ayağı kalktı.
"Teşekkür ederim. Başta Sunoo'ya, hepinize beni seçmeniz için gizli gizli sübliminal mesaj vermiş olabilir. Üç sene boyunca beraber oynayalım ve beraber turnuvaya gidelim." Cesareti kaptanlık sorumluluğunun karşısında biraz kırılmış olmalıydı. İlk benim alkışlamamla diğerleri de bana katıldı.
Hava kararmıştı. Sahadaki antrenman eşyalarını toplamalarına yardım ederken biri "Jay hyung." diye seslendi.
"Evet?" Kulübenin kenarına eşyaları koyup sese döndüm. Jungwon'du. Kaptan olduğundan bir numaralı formayı giymişti.
"Bir şey sorabilir miyim?"
"Tatlı tatlı konuşma Jungwon sahada ne kadar tatlı olduğunu gördük." İzleyici kısmına geçip koltuklardan birine oturduğumda gülerek yanıma oturdu. "Ve hyung deme."
"Alışmak zor olacak." Kedi suratlı bir saygı abidesi.
"Ne soracaksın?"
Beklemediğim şekilde "Takıma geri döneceksin." dedi. "Sadece ne zaman olduğunu merak ediyorum." Dürüstçe cevapladım.
"Hyungwon ne zaman geri dönerse."
"O kim?"
"Eski takım kaptanıydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
99 Numara [Jaywon]
FanfictionJay, beyzbol oynamaya yeniden başladığında diğer takımın kaptanına aşık olacağını bilmiyordu.