🍂
"Evet."dedim. "Beni her gördüğü yerde rahatsız eden, sürekli kaçsam da peşimi bırakmayan psikopat herifin teki o!"
Sözlerimden sonra kavga edecekmiş gibi görünen bu çocuklar birbirlerinin gözlerine bakıp başlarıyla anlaştıktan sonra bildiğiniz bir oldular ve hep beraber önüme kapandılar.
Bir kalkan gibi önümde yan yana dizilerek psikopat herife sert bir şekilde bakmayı sürdürdüler.
Psikopat herifin her zaman yanında bulundurduğu sağ kolu denebilecek adam da soluk soluğa onun yanına yetiştiğinde önüme kalkan olan genç erkeklere bakarak donakaldı.
"Bana bak Yeon Soo. Zorluk çıkarmadan derhâl buraya geleceksin!"
Dişlerinin arasından âdeta tıslarcasına konuştu. İğrenç suratına tiksinircesine baktım. Ardından tam ağzımı açmış asla gelmeyeceğimi söyleyecekken ismini bilmediğim çocuklardan birisi-hani o gözünün altında bir ben olan- bir adım daha öne çıktı. Elleri ceplerinde onun tam karşısına geçti.
"Ağır ol babalık!"
Başını bir sağa bir sola ağırca yatırıp psikopat herifi inceledi. Sakin sakin;
"Ne derdin varsa söyle?"diye sordu.
O psikopat herif bir süre çocuğu inceledikten sonra cevap verdi.
"Sizlik bir şey yok veletler. Benim derdim o kızla. Çekilin aradan. Aksi takdirde sizin de peşinizi bırakmam."
Sanki güzel bir kelime söylemiş gibi öğrenci çocuk histerik bir kahkaha attı. Arkasındakiler de öyle. Her biri sırıtıyordu.
-Demeye kalmadan bir anda birisi arkamdan gelip hızla kolunu boynuma doladı. Diğer elinde de bıçak vardı ve bıçağın keskin tarafı boynuma dayalıydı.
Bu kişi her kimse beni rehin alır almaz korkarak ufak bir çığlık attım. Önümdeki 5-6 çocuk bunun üzerine arkalarına, bana döndüklerinde yüzlerindeki ifade ciddileşti.
Arkamdaki kişi;
"Gidebiliriz patron!"diye bağırdı.
Aynı zamanda bu öğrenci çocuklarla çevremizi bir 10 kişi çevirdi.
Bu sefer başları olan psikopat herif kahkaha atmaya başladı. Ellerini aynı o çocuğun yaptığı gibi ceplerine atarak alay edercesine yüzüne baktı.
"Kendi işinize bakın veletler. Bize müsaade."
Buraya kadar geldim. Bu saatten sonra teslim olmam! Her ne kadar boğazıma dayalı bir bıçak olsa da umurumda değil. Beni öldürürse borç morç alamaz. Bunu kendisi de biliyordur.
Bu yüzden kendimi toparlamaya çalıştım. Adamın boynuma sardığı kolunda olan ellerimi kullanacaktım. Hızlı olmalı ve bir an önce uygulamaya geçmeliydim. Daha fazla beklemeden beni tutan adamın boynuma doladığı kolunu içimdeki bütün siniri de atmaya çalışarak oldukça sert bir şekilde ısırdım.
O çığlık atmaya başlayınca yeniden herkes bu tarafa yöneldi. Bir elimle de adamın bıçağı tuttuğu elini sert bir şekilde çevirmeyi başardım. Bıçak ellerinden kayıp düşerken zayıf düşen adamın kolunun arasından çıkıp ona döner dönmez erkekliğine sert bir şekilde diz geçirdim.
Bunu çok yapıyorum ama ne yapayım? En zayıf oldukları nokta resmen. Zayıf oldukları noktadan vurmazsak yazık olur.
Beni tutan kişi kıvranarak yere uzandı. Bu esnada o çocuklara bir kere daha dönüp minnet dolu bakışlarımı her birinin üzerinde gezdirdikten sonra yeniden koşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids // Hwang Hyunjin(✔)
FanfictionSırtım duvarla buluştuğunda çektiğim acıyla ağzımdan ufak bir inleme çıktı. O ise tuttuğu kolumu bırakmayarak bir elini de duvara yasladı ve beni duvar ile arasına sıkıştırdı. Daha çok yaklaştı. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Başımı boyunun uzunluğundan...