Gölgedeki Benlik

Bölüm 3

Sera, annesi ve annesinin karşısındaki kadın lüks bir otelin özel bir odasında yemek yerken çatal bıçak seslerinin dışında üçünden de ses çıkmıyordu. Yemekleri bitip de tatlılar servis edildiğinde odaya gülüşerek giren iki erkek ile oturuşlarını dikleştiren hanımlar beylerin gelip oturmasını izlediler. Sera, beylerin gelmesi ile konuşmaya başlayan kadınları dinlerken tatlısından bir çatal alıp kahvesini yudumlamaya başlamıştı.

Dörtlü arasındaki sohbet giderek koyulaşırken Park Shin Woo Sera'ya dönerek "Şirkette durumlar nasıl gidiyor Sera?" diye sordu. Sera kafasını hafifçe kaldırarak "Olması gerektiği gibi efendim" demişti. Yaşlı adam küçüklüğünden beri doğru dürüst konuşamadığı kızın verdiği cevapla boğazını temizlerken karısı imdadına yetişmiş ve kıza bakarak "Sera çok büyüdü. Çocukluğundan beri her zaman güzel ve akıllı bir kızdı ama şimdi harika bir yönetici oldu. Sanırım tek eksiği kaldı" dedi gülümseyerek. Sera'nın annesi söze girerken Sera yine kahvesinden bir yudum alıyordu.

"Haklısın Myung Hei. Eğitimini tamamlayıp şirketi devraldığına göre artık evlenme zamanı geldi"

"Sera'nın birçok talibi olduğunu biliyorum ama onun için en uygun kişi konusunda hem fikir olmamıza seviniyorum."

"Yoon Jae de Sera gibi elimizde büyüdü. İkisinin de ne kadar başarılı olacakları küçüklüklerinde belliydi. Bugün bize katılamamış olmasına üzülüyorum"

Annesinin söyledikleriyle dalga geçmemek için kendini zor tutan Sera bir şey söylememek için kahvesini içiyordu. Yoon Jae'nin bu konuşulanlardan haberi olduğunu düşünmese de annesi "Yoon Jae şimdi Japonya'da yoksa o da burada olmaktan mutluluk duyardı. Bu onun için de çok özel bir yemek olacaktı" diyordu.

Sera bu duruma daha fazla katlanamayacağını anlayınca fincanını masaya bırakıp çantasına uzanırken "Bay Park, Bayan Seo yemek için teşekkür ederim. Sanırım benim burada kalmamı gerektirecek başka bir konu kalmadı. Düğün tarihi için asistanlarım bizim için uygun tarihleri Başkan Park'ın asistanlarına ulaştıracaklar. Tarihlere bakarak uygun düğün tarihini bana haber verirseniz en kısa sürede hazırlıklara başlarız. Şimdi izin verirseniz hala halletmem gereken işlerim var. Başkan Park geldiğinde ve düğün tarihi belirlendiğinde tekrar görüşeceğiz zaten" diyerek ayaklanmıştı.

Kızın her zaman bu aşırı açık sözlü tavırlarına hala alışamayan karı koca "Tabi meşgulsündür" diye kıza izin verse de annesi Sera'ya bakıp gözleriyle azarlıyordu. Kız bulunduğu süre boyunca görevini tamamladığını düşünerek annesini yok sayıp saygılı bir şekilde selamladığı müstakbel kayınvalidesi ve kayınpederine veda etmeden hemen önce "Başkan Park ona bu haberi benim vermemden hoşlanmayacaktır lütfen düğünden önce haberi olduğuna emin olun." dediğinde babası "Sera!" diye onu uyarmıştı ama kız kimseye bir şey söylemeden dışarı çıkmıştı.

O odadaki herkes biliyordu ki Yoon Jae, Sera ile düğünün planlandığını bilseydi değil Japonya Mars'da bile olsa koşa koşa gelir nefesi tükenene kadar itiraz ederdi. Sera en azından damat adayı olarak onu seçtiklerine mutluydu. Evlenme gibi bir düşüncesi olmasa da Yoon Jae'nin de evlenme gibi bir düşüncesi olmayacaktı ve Sera uğraşmadan bu düğünden kurtulabilirdi. Arabasına binip şirkete girdiğinde bu düğünün iptal edilmesi için Yoon Jae'ye güvenmeye karar verip Eun Seol'e "Sekreter Choi önümüzdeki üç ay ah üç erken mi olur ki? Siz önümüzdeki altı ay için tüm boş günlerimizin çizelgesini çıkarıp Taeyang Grup başkanı Park Yoon Jae'nin asistanlarına gönderin lütfen." demişti.

Choi Eun Seol not alırken "Ne olarak not düşmemi istersiniz efendim?"diye sorduğunda kız donuk bir sesle odasına yönelirken "Düğün tarihi olduğunu belirtin ve Yoon Jae kendisi için damatlık alırsa ona uygun da bir gelinlik sipariş etmesini söyleyin. Ölçülerim sizde vardı değil mi? Müdürlere haber verin yarım saat içinde toplantı başlayacak" diyerek odanın kapısı ardında kaybolmuştu.