Bölüm 21

263 27 9
                                    

Yoon Jae tam saldırmaya ve yönetim kuruluyla iletişime geçmeye çalışırken Eun Seol telefonu tekrar adama uzatmış ve "Başkan Shin sizinle görüşmek istiyor" demişti. Yoon Jae telefonunu kızın elinden koparırcasına alırken merakla "Ne yapmalıyım?" diye sormuştu. Sera'nın şirketteki konumunu böyle bir anda düşürmek karşı ataklarını yok etmek anlamına geliyordu. 

"Kıyafetlerimle birlikte buraya gel. Seninkilerden bir şeyler ayarlamaya çalıştım ama palyaço gibi görünüyorum ve çocukları merak ediyorum. Eun Hyuk'un evinde olduklarını bana neden söylemedin? Ne söyledin de onları transfer etmekle uğraşıyor"

"Sera! Şu an çok daha önemli bir sorunumuz var farkında mısın? Senin kıyafetlerin düşünmemiz gereken en son şey"

"Eun Seol'e yapması gerekenleri söyledim. Sen de bir an önce buraya gelirsen anlatacağım. Sıkıntıdan patladım ve çok acıktım çabuk ol"

Telefon çocuğun yüzüne kapanınca Yoon Jae şaşkınlıkla kararan ekrana bakıp "Suç bende ama bende. Sera gibi birinin sadece bir günlüğüne normal davranmasını beklediğim için suç kesinlikle bende. Sera kim normal olmak kim. Normal olmak kim Sera kim. Bizim uğraştığımı şeylere bak kızın kafasına takılanlara bak." diye söyleniyordu. 

Eun Seol önünde her zaman garip olmasına alışmış olduğu adamın bugün her zamankinden farklı olduğunu görünce müdahale edip etmeme konusunda kararsız kalmıştı. Shin Sera'nın ortadan kaybolması yeterince olağandışı bir durumdu ama Park Yoon Jae'nin onun yerini bilen tek kişi olması daha inanılmazdı. 

Kız sonunda boğazını temizleyip "Başkan Shin'in emirlerini yerine getirmem lazım. Sizin için yapabileceğim bir şey yoksa izninizle gidebilir miyim Başkan Park?" diye sormuştu. Yoon Jae elindeki telefona bakıp söylenmesine ara vermeden hafifçe kenara çekilmiş "Git tabi git. Sen de benim kader ortağımsın. Benim de Sera hanımın emirlerini yerine getirmem lazım." demişti. 

Hem Eun Seol hem diğer sekreterler şaşkınlık geçirirken kız daha fazla oyalanmadan parmağını şaklatmış ve diğer ikisi de hızla Eun Seol'ü takip etmişti. Bu senkronize hareketlerinden sonra hızlı hızlı hızlı bazı emirler veren Eun Seol'ün susmasının ardından ikisi de ters yönlerde koşturmaya başlamıştı. Yoon Jee onları izlerken Eun Seol gibi bir sekteri olmadığı için hayıflanıyordu ama onun gibi bir sekreter için Sera gibi bir patron olması gerektiğini de biliyordu. 

Sonunda telefonu cebine atan adam Sera'ya söylenmeyi ihmal etmeden kızın evine gitmiş, uzun zamandır değişmeyen alışkanlığının yine değişmediğini umarak şifreyi girmişti çünkü bir kez daha telefon edip sinirlenmek istemiyordu. Neyse ki aynı şifreyi kullandığı için böyle bir sorunu kalmamıştı. Sera gibi titiz bir insanın onun şifresini çözdükten sonra bile neden bunu hiç değiştirmediğini şimdi daha iyi anlıyordu Yoon Jae. 

Kızın evi tıpkı hatırladığı gibiydi bu yüzden hızla yukarı kata çıkmış Sera'nın odasını bulmuştu. Düşündüğünden daha dağınık olan odada bir çanta bulup kıza gerekli kıyafetleri ayıklamak tamı tamına otuz iki dakikasını almıştı. Hızla evden çıkarken birileri onu izliyor mu diye kontrol etmeden çıkmıştı, onu takip ediyorlarsa bile artık çok da önemli değildi çünkü Sera'nın şu aşamada saklanması değil ortaya çıkması gerekiyordu.

Yoon Jae her ne kadar kızın bu rahatlığına anlam veremiyor olsa da yarın onu şirkete götürme ve yönetim kurulu toplantısında bir şeyler yapmaya zorlamayı planlıyordu. Diğer istediklerinin olması için şu an gücü ellerinde tutmalıydılar ve genç adam kendi gücünü sonuna kadar kullanmaya da kararlıydı. Yol üstünde bir markete uğrayıp bir orduya yetecek kadar yiyeceği de bagajına doldurduktan sonra dağ evine doğru yol almıştı.

Gölgedeki BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin