Sera'nın ağladığını ilk kez gören Yoon Jae kızın bu aralar pek çok ilklerine tanık oluyordu. Sera ondan saklanmadan ağlarken "Eve gitmek istemiyorum" diye mırıldanmak dışında bir şey söylememişti ve Yoon Jae de daha nereye gittiğini bile bilmeden amaçsızca arabayı sürerken hiçbir şey sormamıştı kıza. Sonunda şehirden uzaklaşıp bir dağ yoluna saptıklarında ani bir kararla arabayı durduran genç adam Sera'yı dışarı çıkarmış ve montunu kızın omuzlarının üzerine bırakmıştı.
Saatlerdir ağlayıp duran kız temiz havaya çıktığında oksijenle başı dönerken olduğu yere çökmüş şehrin ışıklarını izlemeye başlamıştı. Yavaş yavaş dinen gözyaşları ışıklar arasında buharlaşırken Yoon Jae de yanına oturduğunda kız bir süre sessizce beklemiş daha sonra "Nereden bildin?" diye sormuştu. Yoon Jae onu kurtarmaya geldiğinde bir anda rahatlamasına rağmen onun nasıl olup da haberdar olduğunu düşünmesine engel değildi.
"Küçük kuşlar kulağıma fısıldadı. Yeri gelmişken şu gözlerini sil de sözümü tutayım" diyen genç adam arabadan getirdiği tabletle bir şeyler yapıp sonra da onu kızın kucağına bırakmıştı. Telefonda konuşan adamı o da ilk kez ekranda gördüğünde kıskançlık yine bir burgaç gibi midesinde dönmeye başlamıştı. Oldukça yakışıklı bir Amerika'lı Sera'yı görür görmez "NOX! Allah'ım şükürler olsun kafayı yiyordum neredesin sen!" diye haykırmıştı. Sera onun bu tavrı üzerine hafifçe gülümsediğinde Yoon Jae az kalsın oturdukları uçurumdan aşağı düşecekti.
Arka ekranda artan kalabalıktan da Sera'yı görür görmez Nox diye inleyen ve rahatlayan sesler gelince Sera "Özür dilerim telaşlandırdım" demişti. Yoon Jae ile konuşan ve adının Cliff olduğunu hatırladığı adam kızı sanki babasıymış gibi azarlarken yanında oturan karnı burnunda kadın da şaşkınlıkla Sera'yı inceliyordu.
Yoon Jae herkesin ona Nox demesini, kızın bu denli insana benzemesini tanıdığı Sera'dan tamamen ayrı biri olmasını hayretle izlerken bir anda Cliff'in sözü yarıda kesilmiş ekran kaymış ve yeni bir yüz ekranda belirmişti. Sera'nın gülümseyen yüzünde gülücükleri donarken gözleri tekrardan yaşarmaya başladığında Yoon Jae de dikkatini yeni gördüğü adama çevirmişti. Onun da yüzünde gözyaşı izleri olduğunu fark ettiğinde susmaya karar veren adam ikilinin arasındaki sohbeti merakla beklemeye başlamıştı.
Genç adam elini kaldırıp ekrana değdirirken tutamadığı gözyaşları eşliğinde "İyisin" demişti onay beklercesine. Sera kafasını sallarken konuşmaya korktuğu anlaşılıyordu. Adamın rahatlayarak gözlerini kapatmasını garip bulan Yoon Jae onun bu tavrında garip bir şeyler sezinliyordu. Cliff ve ismini bilmedi diğer iki kişinin de Sera'nın sıradan birer arkadaşları olmadıkları açıktı ama bu adamın hal ve tavırları daha farklıydı.
"Sana ulaşamayınca... ben sandım ki. Of Nox aklımı kaçıracağım sandım. Sana bir şey olacak seni bir daha göremeyeceğim sandım"
Sera onun bu tavrı ile mutlu olsa da ağzını açtığı anda ağlamaktan korktuğu için dudaklarını kemirirken karşısındaki adam bir daha konuşmaya başlamıştı.
"Ben çok tepki verdim biliyorum. Sana böyle davranmamalıydım ama çok şaşkındım. Seni anlayamadım bile... Özür dilerim. Bu... bunu hiç beklemiyordum."
Kelimeleri zor topluyor gibi görünen adamın her ağzını açışında Sera da dişlerini dudaklarına daha da çok geçiriyordu ve Yoon Jae bir kıza bir ekrandaki adama bakıyordu. Cliff'in yakışıklı olduğu düşüncesi bu adama baktıkça silinip gidiyordu. Bembeyaz bir ten, simsiyah saçlar, ağzını her açışında yanaklarında oluşan çukurlarla çok yakışıklı bir adamdı ve Sera'yı böyle etkilemesi Yoon Jae'nin kafasını karıştırmıştı.
Kız kafasını sallayarak "Hayır, biliyorum. Senin için ne kadar ağır olduğunu biliyorum. Kabul etmek istemezsen de anlarım. Ben sadece yanımda olduğunu bilmek...." dedikten sonra hıçkırıklarını bastırmak için yutkunup susmak zorunda kalmıştı. Başta onu bir kurtarıcı olarak görse de onunla tanıştıktan sonra ona yardım etmese de yanında olsun istemişti. Normalde düşmanı olması gereken adama fazlasıyla bağlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgedeki Benlik
General Fictionİki farklı kız, aynı yüz ve ikisi ile de yolu kesişen bir genç... Neler getireceğini bilmedikleri bir oyuna başlayan bir avuç genç arasında geçen tatlı sert çekişmeler yaşanırken geçmiş ve geleceğin gölgeleri teker teker ortaya çıkacak.