Bölüm 14

361 35 10
                                    

Hastanede duvara yaslanmış doktorun içeriden çıkmasını bekleyen genç adam karşısında oturan kadınları izlemek istemiyordu. Biri endişeli olmasına rağmen asıl endişesinin içerideki kızdan mı kaynaklandığı yoksa oğlunun nişanı ertelendiği için kaçıp gitmesinden mi korktuğu anlaşılmazken asıl endişelenmesi beklenen kadının huzursuz bekleyişini izlemek sinirlerini bozuyordu. 

Sonunda kapı açılıp da doktor göründüğünde hızlı adımlarla soluğu yanında alan genç adam "Durumu nasıl?" diye sormuştu telaşla. Merdivenlerden yuvarlanışı gözünün önünden gitmiyordu ama daha önemlisi diğerlerine söylediği yalandaki gibi bir yere takılmadığını kızın kendini merdivenlerden aşağı attığını net bir şekilde görmüştü. 

Sera'nın bu nişanı erteleyecek ama aynı zamanda skandala neden olmayacak hamlesini beklemediği için şok olsa da onu asıl şok eden kararından ilk kez döndüğünü görmekti. Büyük bir iş anlaşmasını imzalamaktan bile isteye vazgeçmesi Shin Sera için normal karşılanacak bir durum değildi. Yoon Jae bu kafa karışıklığını kendi elleri ile inşa ettiğini düşündükçe nefes almakta zorlandığı için bunu geriye atıyordu. Onun için şu an tek önemli şey Sera'nın sağlığıydı. 

"Sağ bacağında bir kırık ve kaburgasında çatlaklar var ama endişelenecek bir şey yok. Düşerken kendini iyi korumuş yine de olası bir kafa travması nedeniyle bu gecelik misafir edeceğiz. Endişelenmenize gerek yok"

"İki gün sonra nişanı yapılacak."

Yoon Jae tam doktora teşekkür edecekken Sera'nın annesinin buz gibi sesi ile tüm bedenini ona çevirdi. Doktorun kararsız kafa sallamasıyla "Elbette en özel günlerinden biri ama önümüzdeki bir belki bir buçuk ay kadar yürüyebileceğini sanmıyorum. Yine de kendi kararı tabi ki" dediğinde Yoon Jae pek sevgili kayıvalidesinin konuşmasına izin vermeden "Ne demek nişan! Sera'nın nişan gününü sadece acılar çekerek hatırlamasına gerek yok değil mi? Kimsenin bir yere kaçtığı da yok! Sera iyileştiğinde nişan töreni yapılabilir zaten bir dünya Sera ile nişanlanmak üzere olduğumuzun farkında gösteriş için onun sağlığını tehlikeye atamayız" diye kestirip atmış ve doktoru selamladıktan sonra iki kadını da arkasında bırakıp odaya girmişti. 

Sera yatakta uzanmış ayağı alçıda gözleri pencerede dışarıyı izlerken Yoon Jae arkasındaki adım seslerini duymuştu. Anneleri de içeri girdiğinde konuşmak için iyi zamanlama olmayacağına karar veren genç adam "Sera sen iyi misin?" diye sormuş ama cevap olarak sadece kısık bir evet duymuştu. Annesi öne geçip "Nasıl oldu bu? İki gün sonra nişanın var bu ne hal" diye bağırdığında yorgun halini bir kenara bırakıp savaş zırhını kuşanan genç kız "Bilmem farkında mısın ama nişan benim nişanım! Beni o lanet olası yere provaya çağırmamış olsaydın işlerimi yarım bırakıp gelmeyecektim ve sürekli aranıp durmaktan kurtulacaktım. Böylece kuş beyinli çalışanlarıma laf anlatırken o merdivenlerden de yuvarlanmayacaktım. Yani bu durumdan en zararlı çıkan kişi benim ve sen bu konuda konuşma hakkına sahip değilsin şimdi çıkar mısın dinleneceğim" diyerek gözlerini annesinden ayırmış yine pencereden dışarı bakmaya devam etmişti.

Daha önce anne kız arasındaki kavgaların böyle olduğuna hiç tanık olmayan Yoon Jae ve annesi birbirlerine bakışlar atarken Kim Jo Young da kızının ona herkesin içinde bağırmasından hiç hoşlanmamıştı ama kızı tam da istediği gibi davrandığı için yumruklarını sıkmakla yetinmişti.

Bir süre ona bakmayı reddeden kızı inceledikten sonra sert bir şekilde dönüp odadan çıkarken Yoon Jae de annesine başı ile çıkmasını işaret etmişti ama kadın yaşanılanların şoku ile hiçbir şey görecek halde değildi. Yoon Jae de şaşırmıştı ama annesini de Sera'yı da zavallı kadından daha iyi tanıdığı için yaşadığı şoku atlatması daha kolay oluyordu. 

Gölgedeki BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin