1. Bölüm

1.7K 130 19
                                    

Bu hikayenin yazarı Wu_GalaxyHun olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.

Orijinal SeKai ficinden TaeKook'a uyarlanmıştır.

SeKai seviyorsanız ve okumak isterseniz, yazarın hesabında hem SeKai hem de ChanBaek ficleri mevcuttur 🙃

Ayrıca bana uyarlamamda izin verdiği ve hikayenin kapağını kendisi tasarladığı için çoook teşekkür ederim ❤️





1. Bölüm






"Merhaba arkadaşlar, ben Doktor Jeon Jungkook. Bu sene Hemotoloji dersini birlikte işleyeceğiz. Hepiniz eminim ki bu iki senelik yüksek lisansınız için çok çalışarak geldiniz. Bu yüzden emeğinize saygı duyuyorum ve dersleriniz için endişe etmeyin, layığıyla ders anlatacağıma emin olabilirsiniz. Umuyorum ki saatlerimiz oldukça verimli geçer."

Doktor'un kaşları çatık, ciddi ifadesinin yanı sıra sesi oldukça samimi ve insana güven vericiydi. Ancak hemen güvenmek de istemiyordum, çünkü üniversiteye başladığımın ilk yılı da sayılı öğretmenlerimden bir kaçı da böyle söyleyip sınav zamanı beni ağlatmışlardı.

Bu yüzden sadece; öğretmen masasının önünde, kalçasını masaya dayamış doktora baktım.

Yirmili yaşlarının sonunda ya da otuzlu yaşlarının başında gözüken bu adam, daha önce görmediğim türdendi.

Bir üniversite öğretmeni olarak böylesine bakımlı, yakışıklı yüze ve harika fiziğe sahip birisini daha önce görmemiştim. Bu yüzden önceden düşündüğüm 'doktor olduğumda bir kaç sene sonra bende mi böyle çökeceğim?' Sorusu zihnimde silikleşmişti.

Sanırım diğer doktorların ki sadece bakımsızlıktı ki ben her zaman, her koşulda kendime en iyi şekilde bakardım. Ve bunun da sonlanacağını - özellikle de bu saatten sonra - düşünmüyordum. "Herhangi bir sorusu olan var mı?"

Erkeksi sesiyle sorduğunda yan sıramda olan bir kız elini kaldırdı. Bay Jeon ise izin verdi.

"Yanlış anlamanızı istemem ancak kaç yaşındasınız?" Sorduğu soruyla başımı Doktora çevirdim. Zira bu soruyu bende merak ediyordum.

Sorulan soruya karşı hâlâ düz bakışlarını korurken sanki komik bulmuş bir ifadesi ve bunun yanında da daha önceden çokça bu soruyu duymuş gibi ifadeleri mevcuttu gözlerinde.

"Bende rezil olmuş gibi hissetmeni istemem ancak bunun sana ne gibi bir faydası olabilir ki?" Doktorun söylediği şeyle sanki birden bütün nefesler kıza acır gibi tutulmuştu ki, yanımda oturan Avrupalı kızın yanakları kızarmıştı.

"Sadece sizin gibi genç, Doktor olan bir üniversite öğretmeniyle daha önce karşılaşmadığım için şaşırdım. Üzgünüm."

"Sorun değil."

Samimi olmayan bir tebessüm verip sorun olmadığını belirtse de ben bile gerilmiştim. İşte bundan bahsediyordum! 'Hey, bana güvenin; derslerimiz eğlenceli geçecek.' Sözleri yalandı.

Mesela, ne olurdu yaşını söyleseydin ve kızı utandırmasaydın? Bende şu başkaları adına utanan insanlardandım. Kız için üzgünüm.

Yine de bir şeylere sürekli takılmamayı öğrenmeye çalıştığım için boşverip soğuyan havalarla giydiğim, bence beni bir ayı yavrusuna benzeten yumuşacık, tüylü, kahverengi ceketime sarındım. Kulaklı kapüşonunu da takmak isterdim ama saygısızlık olur diye sadece çeneme kadar ceketime gömülmüş yanımdaki duvara yaslanmıştım.

GraduatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin