8. Bölüm |M|
"Kalemliğini unutmuşsun."
Elinde duran ince uzun kumaş kutusunu masanın bir tarafına attığında kaşlarımı çattım. Arkamı dönüp masanın ucuna eğildiğimde tam kalemliğimi tutmuştum ki arkamda da beni tutan eller gözlerimi kocaman açmama neden olmuştu.
Kalçamın yanlarında kısa süre duran elleri iki yanımdan masaya sabitlendiğinde bu cesareti nereden bulduğunu bilmiyordum.
"Dünkü soruma cevap vermedin hâlâ Taehyung." Sesi kulağımın dibinden gelirken kalçasını bana dayamıştı. Ancak benim aklıma gelen şey dün, profilinin sonunda gördüğüm resim ve yazıydı. Bunun hakkında zaten, o, evden çıktıktan sonra çok düşünmüştüm ancak belli bir sonuca varamamıştım. Hemde son arayan kişiye karşı olan tavırları yüzünden hiç de sağlıklı düşünemiyordum. Aklım onlara giderken ne cevap vereceğime dair bir sürü cümle doluştu zihnime.
"Bana hâlâ cevap vermiyorsun Taehyung."
Sesi bu sefer sert ve ısrarcıydı ama hâlâ sessizdi. Büyüklüğünü hissettiğim erkekliğini kalçalarımda hissederken titrekçe nefes verdim.
"Sorunuzu tekrarlayın lütfen."
Sesim yorgundu ama aslında aklımı başımdan alıyor olmasının göstergesiydi bu.
"Benimle ilgileniyor musun Taehyung?"
Sorusuyla birlikte bir elini kaldırmış parmaklarıyla saçımın kulağımın arkasında kalan kısmıyla oynuyordu. Aynı zamanda kalçasını biraz öne itmiş sanki istediği şeyi kıyafetler üzerinden gösteriyor gibi yavaşça birbirimize yapışmıştık.
"Belirli bir cevabım yok Bay Jeon."
Cevabım hoşuna gitmemiş olacak ki kaşlarının çatıldığını fazlasıyla hissediyordum. Ancak benimde cesaretim yoktu. Hem onun hakkında önemli olan ancak zihnimde bilinmeyen işaretleriyle dolu konular varken ne yapmam gerekti bilmiyordum.
"Eğer belirli bir cevabın yoksa, neden göz kapakların titriyor ve yüzün gayet de haz alır bir şekilde duruyor?" Sorduğu soruyla yüzümü yan tarafıma çevirip onunla burun buruna, göz göze geldim.
"Bir ilişkiniz varsa, etkilenmiyorum. Bir ilişkiniz yoksa, etkileniyorum." Gözlerimi gözlerine dikip söylediğimde artık her şey olacağına varabilirdi.
"Güzel." Karşılık olarak verdiği cevabın ardından beni hemen kendine çevirdi ve dudaklarını dudaklarıma kapadı. Eş zamanlı ellerim hareket ederek birini boynuna sardım diğerini de saçlarına geçirdiğimde onun büyük ellerinin biri sırtımda diğeri kalçalarımdaydı. Dünkünün aksine bu sefer gecikmeli de olsa karşılık veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Graduati
FanfictionLaboratuvarda onun sürekli eşinin ben olacağımı söylemişti ama onunla yaptığım hiçbir şey de sağlıklı davranamıyordum ki. İki tüp kan almam gereken kolları, bağlanmaya ihtiyacı olmayacak kadar damarlıydı fakat ellerim ve nefesim titreye titreye, kal...