1-Geçmiş Zaman

887 60 32
                                    

18 yıl önce

"Hangi hikâyeyi anlatmamı istersin? "

"Vampir çocuğu anlat."

"Sıkılmadın mı Yoongi, her gün o hikâyeyi anlattırıyorsun. "

"Ama çok güzel baba."

"Tamam, hadi koş yatağına." Dediğinde koşarak odama gittim. Babam da odaya girdikten sonra yanıma oturup anlatmaya başladı.

Bu hikâyeyi gerçekten çok seviyorum diğer masallardaki gibi güçsüz bir prenses prensini beklemiyor.

Tam bir macera hikayesi ve tabii ki de içinde vampir ve kurt adamlar var.

Babam hikâyeyi anlatmaya başladığında yorganın altına girip onu dinlemeye başlamıştım.

"Çook eski zamanlarda küçük ve sakin bir kasaba varmış. Bu kasabada herkes huzur içinde yaşarmış ama bu kasabanın yakınlarındaki orman hiç kasabaya benzemiyormuş. Kasvetli bir havası varmış ve içinden sürekli korkunç sesler geliyormuş. Giren kişilerin çoğu çıkmazmış ya da yaralı çıkarmış. Ormana giren bir oduncunun anlattıklarına göre o ormanın içinde bir adam yaşıyormuş ve onun bölgesine giren kişileri bir daha bırakmazmış. O kişilere ne olduğu ise kimse bilmiyormuş."

"Yoksa onları yiyor mu? "

"Senin aklına neden böyle şeyler geliyor, neden insanları yesin?"

"Belki ormanda yiyecek bir şey yok, karnını onlarla doyuruyor ne güzel..."

"Uykun yok muydu senin uyu hadi devamı yarın." Dediğinde oflayıp.

"Ama niye çok merak ediyorum" dediğimde.

"Neyini merak ediyorsun zaten biliyorsun. Uyu hadi yarın gezi var. "Diyerek odadan çıktı.

Devamını zaten biliyorum ama dinlemesi çok güzeldi. Bence vampirler ve Kurt adamlar gerçekten var ama babam gerçek olmadıklarını söylüyor.

Sadece efsanelermiş.

Bazen bende kurt olmak istiyorum çok güçlüler ve çok asiller. Vampirlerde güzel ama kurtlar daha güçlü. Yarın umarım bir kurt görürüm, hayvanat bahçesine gitmekteki tek amacımda zaten kurtları görmekti. Şimdi uyumam lazım yarına enerjik olmalıyım.

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başlamıştım, kurtları göreceğim için gerçekten heyecanlıydım.

Hayvanat bahçesine girdiğimizde ilk çocuk bölümüne girmiştik. Girdiğimiz anda herkes farklı yerlere dağılmıştı, öğretmenimiz herkesi topladıktan sonra toplu halde gezeceğimizi söyleyerek tek tek gördüğümüz hayvanların özelliklerini anlatmaya başlamıştı.

Koyunların yanına geldiğimizde Mark yanıma gelip.

"Yoongi baksana çok tatlılar, sen neden sevmiyorsun?" demişti.

"Koyunlarımı seviyim, hiç sevimli değiller. "

"Neden, baksana yavrular nasıl da zıplıyor. Küçücükler bir de."

Mark'ın gösterdiği tarafa baktım yavru koyunlar zıplayıp duruyordu ama ben kurtları görmek istiyordum.

"İşleri yok zıplıyorlar işte." Dediğimde Mark bir şey diyecekken öğretmenimiz seslendiği için susmuştu.

"Hadi çocuklar toplanın şimdi vahşi hayvanların olduğu bölüme gideceğiz."

Öğretmenimin dediğine sevinmiştim, sonunda güzel hayvanlar görebilecektim ama herkes burada kalmak istiyordu.

Gidene kadar öğretmenimiz hayvanlara yaklaşmamamız konusunda uyarı yapıp durdu, saldırganlarmış. Beni evimden alıp kafese kapatsalar bende saldırgan olurum hayvanlardan ne bekliyorlar ki. Zaten saldırgan olmasalar nasıl hayvanlar ile beslenecekler.

DARK BLOODHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin