Jimin
Yoongi, Felix'in peşinden gitmesinden saatler geçmişti ve Felix'in attığı mesajdan sonra hiç haber alamamıştık. Mesajda.
Yoongi hyung ile birlikte deponun girişini aramaya çıktık bulursak size haber veririz. Sarayın çıkışındaki ikinci yolun çevresinde bir yerde giriş. Yazıyordu
Hyunjin. "Ben daha fazla bekleyemeyeceğim, ya başlarına bir şey geldiyse. Saray'a gidiyorum." demiş ve çıkmıştı.
Ben ise etrafta girişi arıyordum Hyunjin saraydan çıkmak bilmemişti.
Hyunjin saraydayken bende bahsettikleri yolda onlara ait izler arıyordum.
Gerçi kapıda duran iki vampir yüzünden uzaklaşamıyordum, izin vermiyorlar artık gözlerinde nasıl bir yaratık olarak gözüküyorsak.
Onların sarayın içinde harcadıkları vakitte ben kurda dönüşerek yerlerini bulurdum da işte 'vampirlerin bölgesinde kurtlar dönüşemez' böyle saçma bir kural koymuşlardı. Uzaklaşmama da izin vermiyorlardı.
Neymiş kurt formundayken kendimizi kontrol edemeyip birine saldırabilirmişiz. Sanki insan formundayken yapamayacağız. Kurdumuz her şekilde bizi yönlendirmeye çalıştığını unutuyorlar.
Ne güzel Yoongi ile biraz uğraşıp uyuyacaktım ben, şimdi Felix ile birlikte ikisi de ortalıkta yok.
Hangi akılla o adamın inine tek başlarına gitmeyi düşündülerse. En azından mesaj attılar da nerede olduklarını biliyoruz.
Bir süre daha etrafta dolandıktan sonra Felix'in bahsettiği yola girmiştim, belki fark etmezler de giderim diye. Hyunjin'in çıkacağı yoktu zaten, yolu da o Conspvaphone dedikleri aletten bulup gelirlerdi.
Tabi kapıda duran vampirlerden birinin beni durdurup bir yere ayrılamayacağımı söylemesi her şeye engel olmuştu.
Sanki ormana girince hemen onlardan birisini öldüreceğim. Kapıdaki iki vampire dönüp
"Şu başınızdaki adama söyleyin, beni içeri almıyor bekletmesin o zaman. Şimdiye nerede olduklarını bulmuştum ben. Bu sürede onların başına bir şey gelse bedelini ödeyebilecek mi? Sanki her şeyi biliyormuş gibi davranmanıza sinir oluyorum." son cümleyi sessiz söylemiştim tabi. Ama sanki en zeki varlıklar onlarmış gibi davranıyorlar.
Benim gitmemi engelleyen vampir 'tamam' dedikten sonra saraya doğru gitmişti.
Dura dura canım sıkılıyordu, İleri doğru bir adım attığımda kalan vampir "Buradan bir yere ayrılamazsınız." dediğinde sinirle ona döndüm. Bu halleri yüzünden kendimi kontrol etmem iyice zorlaşıyordu. Ellerim cebimdeyken yere bakarak ona doğru adım adım ilerledim, onlar beni sinirlendiriyorsa sonucuna da katlanacaklardı.
"Şu an seni öldürsem kimsenin ruhu bide duymaz ve sen bana hâlâ bir yere ayrılmamamı söyleyip dururken kurdumu kontrol etmem zorlaşıyor." dedikten sonra başımı kaldırdım, gözlerimin kırmızıya döndüğüne emindim ki bu yüz ifadesinden bile belli oluyordu.
"Bu yüzden, eğer ölmek istemiyorsan o çeneni kapat."
"Etraftaki kameralar ve güvenlik sistemleri sayesinde ilk hamlenizde bu fark edilir ve görevli kişiler peşinize düşer. Vampirlerin hızından da kaçmanız imkansız." Demesi ise son nokta olmuştu.
" Güvenlik sistemlerinizi test edelim o zaman." derken üzerine atılmıştım. O ise az öncekinin aksine korku dolu gözlerle bana bakıyordu.
"Şu an içimdeki kurt seni parçalara ayırmamak için zor duruyor ve biliyor musun kendileri zeki olduğunu sanan kuşlardan nefret eder." derken pençelerimi boğazına bastırmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK BLOOD
FanficYoongi küçükken her gece babası'nın anlattığı hikayeyi dinlerdi. Bir gün gerçek olacağını bilmeden. Karanlıkta kaybolanlar, Kanın ve ayın gücüyle beslenenler. Güneşin batışıyla uyandılar, Gecenin sessizliğiyle dolaştılar, Kanın tatlı tadıyla yaşadıl...