DARK BLOOD

7-Jin Ve Köleleri

Jin'den

Zekâ küpümüz RM imiz beni huzurlarına davet etmişti. Ben de onun odasına gitmiştim, tabi kapıyı çalmak yerine bodoslama girdiğim için hala beni neden çağırdığını anlayamamıştım.

"Anladık çalarız bir daha kapını sanki ne uzattın sadede gel artık. Kıymetli vaktimden tam iki dakika on beş saniye çaldın. Senin yüzünden hayatımı daha az yaşamış oluyorum. Boş boş uzatıyorsun."

Bana sabır diliyormuş gibi baktı, azıcık kendimden bıktırdım galiba. Tavana bakarak dişlerini sıktı. Ama böyle yapma be Namjoon'um kaldıramam ben bu görüntüyü.

"Ben mi uzatıyorum, kaç defa dedim sana şu kapıyı çal diye bir anlamıyorsun ki."

"Ben anlıyorum majesteleri ama keyfim ve kahyası maalesef anlamak istemiyor. Ben de isterim sizin emirlerinizi yerine getirmeyi sözünüzden çıkmamayı lakin yapamam, böyle bir ses geliyor diyor ki bana 'kimse senin gibi bir Vampire emir veremez.' Diyor ben de bir düşünüyorum sonra o sesin dedikleri oluveriyor. İnanın bana isteyerek olmuyor hünkarım."

Yalan sadece keyfim ve onun kahyası değil ben de istemediğim için böyle oluyor. Keyfim istese ne olur ben yapmayınca.

"Bak Rampire Monster'ım senin için yapıyorum hepsini. Yoksa ben gayet ciddi ve olgun bir adamım. Neden böyle saçmalıklar yapayım ki."

"Uzatma Jin, git şu Yoongi'yi kurtlar kapmadan buraya getir, yoksa kurtlar ona zarar verecek. Vampir güçleri hakkında bir şey bilmeden onu eğitmek istiyorlar." Dediğinde asker selamı verip. "Emredersiniz komutanım" dedikten sonra odadan çıkmıştım.

Şimdi sıra benim köleciklerimi bulmakta, kesin gene bir yerlerde yiyişiyorlardır ama olsun, onları basmak çok eğlenceli.

İlk odalarına bakmıştım ama orada yoklardı, birkaç yere daha baktıktan sonra bahçeye bakmak aklıma geldi kesin oradadırlar.

Bahçedeki kulübeye bakınca bir de ne göreyim. Felix oturmuş tezgâha Hyunjin'de onun üstüne öpüşüyorlar.

"LAAN AHLAKSIZLAR BAŞKA YER Mİ KALMADI GİDİN BAŞKA YERDE YİYİŞİN. Ben anca tüm sarayın içinde sizi arayayım. Yapılır mı bu bana ikinizde cezanızı çekeceksiniz düşün önüme, size artık rahat yok ulan."

"Sanki rahat bırakıyor ne zaman başlasak basılıyoruz ya."

"Bu kudretli kulaklar sizi duymuyor Drama Queen Beyciğim. Lütfen arkamdan konuşmayınız ve size verilen emirleri yerine getiriniz. Yoksa sonuçlarına ikinizde katlanırsınız. Eğer başka bir sorununuz var ise lütfen cümleye Sayın Yüce Jin Hazretleri diye başlayıp yine aynı şekilde bitiriniz yoksa dediklerinizi beynim algılayamaz." Dediğimde ikisi de susup peşimden geldiler, ne kadar çok söz dinliyorlar değil mi?

Ne güzel eğitmişim vallahi bu kadar söz dinleyen vampirleri hayatta bulamazsınız.

"Sayın Yüce Jin Hazretleri acaba nereye gidiyoruz? " Bak ne kadar da akıllı hemen öğrendi.

"Bak ne kadar çabuk öğrendi Felix sende böyle ol Hyunjin unutma akıllı vampirler Felix'i kapar. Sen kapamazsın bak."

Hyunjin "Konu gene nasıl bana dönüyor ne oluyor anlamadım ki ben." Dediğinde onu duymamış gibi yaptım sonuçta sözümü dinlemiyordu değil mi.

"Kediciğimizi yuvasına getirmeye gidiyoruz Felixciğim. Bu kutsal görev bizzat zekâ küpümüz Namjoon tarafından bana verildi. Ben de size kıyamadım dedim ki benim kölelerim bana her şeyi yapıyor ben neden onları bu kutsal göreve katmıyorum, ne güzel yapmışım değil mi?"

"Çok iyi yapmışsın da biz ne yapacağız acaba bu kutsal görevde?"

"Felix duyuyor musun, bir vızıltı geliyor oysaki ilaçlamalar yapıldı nereden gelmiş olabilir bu ses."