23-Normal Bir Gün Yok Artık

103 13 57
                                    


Ne olduğunu anlamam biraz uzun sürmüştü.

Hiç beklemiyordum böyle bir şeyi, şuan ne yaptığımı bile bilmiyorum.

Bir süre sonra Jimin benden ayrılmış ve alnını alnıma dayamıştı.

"Çok tatlı gözüküyorsun şuan. Utanınca yanakların kızarıyor yiyesim geliyor seni." demişti.

Normalde dediğine itiraz ederdim ama şuan kesin kızarmıştım, tüm kan yüzüme doluyor gibi hissediyordum, yanıyordu yüzüm.

"Utanma bu kadar. Utanmanı gerektirecek bir şey yok ortada." dedikten sonra saçımı karıştırıp yatağa oturmuştu.

"Sanki bilerek utanıyorum. Yapışmasaydın birden." dediğimde gülüp.

"Bir dahakine haber veririm o zaman utanmazsın." demişti.

Daha çok utanırdım ama öyle. Birden yapışması daha mantıklı geldi şimdi.

Yatağa gidip yanına oturduğumda.
"Doğru düzgün konuşamadık. Güçlerini kontrol edebiliyor musun rahatça?" diye sordu.

"Evet ama... Şu kimsenin bilemediği gücü bir türlü anlayamadım. Felix ile bir sürü şey deniyoruz ama hiç biri olmuyor."

"Moralini bozma hemen, zaten temel güçleri yeni öğrendin yakında o gücün de ortaya çıkar. Ve bence artık avlanmaya çıkabilirsin." dediğinde şaşkınca ona baktım.

Ben ve avlanmak, ben avlanamam ki hiçbir canlıyı öldüremem ben. yakalasam bile geri bırakırım.

"Ben yapamam ki. Hem vampirlerin kan deposu yok mu, oradan kullanamaz mıyım ihtiyacım olunca?" dediğimde kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"O depodaki kanlar acil durumlar için. Hem onlarda aynı mantık hatta kanlarının alınması avlanmalarından daha kötü. Vampirler bir canlıyı ısırdığında bir zehir salgılıyorlar ve o zehir onları uyuşturuyor. Ama onlardan kan alınırken iğneyi batırıyorlar ve o torba dolana kadar hayvanlar acı çekiyor. En sonunda da ölüyor. "

Böyle düşününce avlanmak daha mantıklı gelmişti ama yapabilir miyim bilmiyorum. Yemek için bile bir hayvanın kesilmesini izlerken dayanamazdım ki. Gerçi her şey kesilene kadar, yerken sıkıntı yok. Marketten alıp yiyoruz sonuçta.

"Denemekten zarar gelmez. Ama bak sakın yapamazsam falan dalga geçmek yok. Gelir o hayvanlar yerine seni ısırırım." dediğimde, sırıtarak.

"Bu daha iyi fikirmiş aslında. Hiç hayvanlarla uğraşmaya gerek yok ama avlanmayı öğrenmen lazım güzelim. Beni sonra ısırırsın artık. Bunun için güzel anlar yaratabilirim sana." dediğinde yataktaki yastığı alarak Jimin'in yüzüne fırlattım.

"Şöyle deyip durmasana!" derken yastıkla ona vurmaya çalışıyordum ama her seferinde eğilerek kurtulmayı başarıyordu.

"Neden, utanıyor musun yoksa?" demişti yastığı tutarken.

"Yok utandığım falan. Kafandan bir şeyler uydurup durma."

"Uydurmuyorum. Biliyorum utanacağını ne zaman sana yakın davransam utanıp kaçıyorsun."

"Kaçmıyorum bir kere, gerçekten gitmem gereken bir şey oluyor."

"Kesin öyledir. Uykun da tam beraber vakit geçirebilecek iken gelir zaten."

"Uykumun ne zaman geleceğini ben seçmiyorum. Hem sen sürekli gece geliyorsun gece uykumun gelmesi normal değil mi?"

"Normal tabi. Ama o kadar uzun süre sonra geliyorum özlüyorum seni, sevgilin için biraz uykundan vazgeçemez misin?" demişti aegyo yapar gibi.

DARK BLOODHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin