Felix, Jimin ve ben arabaya bindiğimizde Jimin arabayı sürmeye başlamıştı.
Felix konuşmuyordu ama aklında bir sürü soru olduğu belliydi. Sürekli bir şey söyleyecekmiş gibi oluyor ama tek kelime etmiyordu. Ben ise Jimin'i biraz soru yağmuruna tutmuştum. Bir daha soru sorarsam beni arabadan indireceğini söylediğinde ise susmuştum ama hala aklımda bir sürü soru vardı.
Aklıma en çok takılan ise o siyah pelerinli adamın kim olduğu. Kendini çok iyi gizliyordu ve her seferinde yakalanmadan evin içine kadar girebilmesi beni daha da meraklandırıyordu.
O kadar güvenlik şeyleri var her yer kamera dolu ama kameralara bile yakalanmıyor. Bulduğumuz görüntüler hep çok kısa sürelik yüzü yada başka bir yeri hiç gözükmüyor.
Ve diğerlerini kolayca yakalamış olması...
Ya fazla zeki ve her şeyi planlı bir şekilde yapabiliyor yada içimizden birileriyle iş birliği yapıp bize oyunlar oynuyor.
Araba durduğunda üçümüzde arabadan inmiş ve Jimin'i takip etmeye başlamıştık.
Jin, Namjoon ve Hyunjin bir bilgisayara bakıp bir şeyler konuşuyorlardı.
Yanlarına gittiğimizde Jimin bir ilerleme olup olmadığını sormuştu ama yüzlerinden bile bir gelişmenin olmadığı anlaşılıyordu.
En sonunda Namjoon "Kamera görüntülerine ulaştık ama kamera olan hiçbir odada yoklar. görüntü olmayan tek oda ikinci kattaki bu tarafa bakan. Odanın birinde büyük bir ekran var bir kısmı karanlık, diğer kısmında oranın görüntüleri var I.N. sarayın gözüktüğünü söylemişti, sarayı tek görebilecek yer şuradaki cam." diyerek eliyle o tarafı göstermişti.
"Buranın planına ulaştık alt katta iki oda var üst katta da aynı şekilde. Kameralarda üç oda gözüküyor, ikisi alt kattaki biri üst katta olan o bilgisayarların olduğu oda. Cam gözükmeyen ve geri kalan tek oda ikinci kattaki kamera olmayan yer. Büyük ihtimalle hepsini orada tutuyor."
Felix "Camı yoksa ve bahçesine bile giremiyorsak o odaya nasıl gireceğiz?" diye sorduğunda Namjoon elleriyle belini tutup.
"Onu bende bilmiyorum." dedi.
"Buranın etrafında bomba olduğunu nereden anladınız?" diye sorduğumda Hyunjin.
"Duvarların etrafını kablolar sarıyor. Duvardan atlayıp geçmeyi deneyelim dedik ama orada da şeffaf ipler var büyük ihtimalle bombayı tetikliyorlar." dedi.
"Bombanın kendisi nerede ki? Bulup onu imha etsek."
"Dört tanesi birbirine bağlı ve el yapımı çözmek fazla tehlikeli." dedi Jin.
Felix "Buraya girerken nasıl giriyor o zaman o adam. Belki onları kapatmanın bir yolu vardır, buranın giriş kapısı nerede?" diye sorunda Hyunjin oflayıp.
"Yok." dedi.
"Nasıl yok? Uçarak falan mı giriyor içeriye, belki girişi başka bir yerdendir. Planda gözükmüyor mu?" dediğimde Jimin elindeki kağıda bakarken.
"Planda kapısız yapılmış girişi yok. İçerisinde de dışarı çıkışı olabilecek bir yer gözükmüyor." dedi.
Girişi veya çıkışı olmayan bir yer. Böyle bir şey olamaz ki, yer altından da olsa bir girişinin gözükmesi lazım. Tabi sonradan eklenmediyse veya bu plan yanlış değilse.
"Bu planın doğru olduğuna emin misiniz? O adam o kadar şeyi kolayca yapabiliyorsa Planı da başka bir planla değiştirmesi zor olmamalı."
Namjoon "Arşiv odasının önünde hep güvenlikler var, girmiş olamaz." dediğinde Jimin sinirle elindeki kağıtları yere fırlatıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK BLOOD
FanfictionYoongi küçükken her gece babası'nın anlattığı hikayeyi dinlerdi. Bir gün gerçek olacağını bilmeden. Karanlıkta kaybolanlar, Kanın ve ayın gücüyle beslenenler. Güneşin batışıyla uyandılar, Gecenin sessizliğiyle dolaştılar, Kanın tatlı tadıyla yaşadıl...