BEKLENMEYEN MİSAFİR

27 4 0
                                    

İşte benim Miraçla ilişkimi özetleyen cümle:

İşte benim Miraçla ilişkimi özetleyen cümle:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Miraç beni kucaklayıp bardan çıkarmıştı. Benim eve gitmek istediğimi nereden anladığını bilemesem de bunu yapmış olması beni sevindirmişti. Ellerinde benle birlikte valeden arabamı getirmemi istedi. Biz valeyi beklerken onun bakışları bana döndü. Ben de ona yorgun gözlerimle baktım. Yüzümün üzerine düşen saçları bir anda üfleyerek yüzümden çekti. Onun nefesi benim tenimi gıdıklatmıştı. 

Araba geldiğinde beni ön koltuğa oturtup kendisini de sürücü koltuğuna geçmişti. Arabayı sürmeye başladı. Diğerlerine bir şey söylemeden gidiyorduk, ama onun umrunda değildi. Yolda kimse konuşmadı. Ben de bekletmeden hem de yorgunluktan dolayı koltuğa başımı yaslamış,  uyuyakalmıştım. 

Gözlerimi Miraç'ın bana "Deniz Yıldızı uyan!" demesiyle birlikte dürtmesiyle uyanmıştım. Ama kalkacak halim yoktu. O da bunu anlayıp bana sordu:

"Evinin anahtarı nerede?"

Ben ise bir şey demeden çantamı ona uzattım. Çantamı açıp anahtarı alıp cebine koydu. Sonunda beni kucaklayıp üzerime de çantamı koydum. Evin kapısını açarken baya zorlanmış hatta bana söylenmişti. 

En sonunda içeri girebildiğinde direkt odamı bildiği gibi üst kata çıktı. Odalardan birisine direkt girdi ve bu benim odamdı. İç güdüleri gerçekten iyiydi. Usulca beni yatırma yatırdı. Ayakkabılarımı çıkardım ve üzerimi örttü. Yanımda biraz oturup odayı inceledikten sonra benim uyuduğumu sanarak beni alnımdan öptü. 

O odadan giderken ben uzun yıllardan sonra ilk defa gülümseyerek ve huzurla uyumuştum.

Sabah kalktıklarında başım hali hatrı sayılır şekilde ağrıyordu. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle mızmızlanarak doğruldum. Telefonu eline aldığında bunun bilinmeyen numaradan geldiğini gördüm. Nedensiz heyecanlanmıştım. Bu mesaj biraz ayılmaya vesile oldu. 

"Günaydın Deniz yıldızı. Bu numarayı kaydet olur mu?"

Mesajı okumamla beraber onu rehberime düz "Miraç" olarak kaydettim. Eğer başka bir şekilde kaydetseydim, içimdeki aşkın ateşi daha da körüklenirdi ve sonra o ateşte sadece ben yanardım. Derken bir mesaj daha geldi.

"Biliyorum şu an başın ağrıyor o yüzden hemen bir bardak limonlu soda iç!"

Bu benim gülümsememe neden oldu. Benimle ilgilenmesi çok hoşuma gidiyordu. Ben de mesajına tamam yazdım. İlk defa onunla yazıştığım için ne yazmam gerektiğini bilmiyordum. Uzun süre bir şey yazmayınca ben de yatağımdan kalkıp yapmam gerekenleri yaptım. Ve telefonum hep yanı başımdaydı. 

Ben kendime küçük bir kahvaltı hazırlamaya koyulurken bir anda kapım çaldı. Kapıya doğru giderken kendi kendime birini mi davet ettiğimi diye düşündüm. Kapıya gelip, kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyle birlikte bir şok geçirdim. Karşımda az önce mesajlaştığım Miraç vardı!

O bana gülümseyerek baktı ben ise yutkundum. Titreyen sesimle birlikte hoş geldin deyip onu içeriye aldım. Beni baştan aşağı süzdü. Hep onun karşısında özenilmiş halimle dururken şimdi özenilmemiş, rahat bir kombinle duruyordum.

 Hep onun karşısında özenilmiş halimle dururken şimdi özenilmemiş, rahat bir kombinle duruyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O da benden farksız değildi. 

"Eski kankamın evine bir kahvaltıya geleyim dedim, haberin vermedim sürpriz yapmak istedim ama rahatsızlık vermemişimdir umarım Deniz yıldızı?"

"Hiç önemli değil ayrıca bu beni mutlu da etti. Evde tekim ve yalnız kahvaltı yapmak gerçekten kötü."

Bana uzattığı poşetleri daha yeni fark ediyordum, hemen elinden aldım. Mutfağa doğru yürüdüm. O da arkamdan beni takip ediyordu. Poşettekilere bakan gözlerim ışıldadı. Ben poğaça yemeyi aşırı seven biriydim ve o da tazecik, kaşar peynirli 2 tane poğaça almıştı. Gülümseyerek yüzüne baktım, o da beni gülümseyerek seyretti. Eskiden de bana neredeyse her gün sabahları kaşar peynirli poğaça alır ve benim yememi ve mutluluğumu keyifle izlerdi.

"Kaşar peynirli poğaça sevdiğimi unutmamışsın! Teşekkür ederim!" dedim, sevecen sesimle. o da bana aynı benim gibi cevap verdi.

"Nasıl unuturum, dün gibi aklımda. Lütfen rica ederim." 

Daha sonra biz birlikte ikimize kahvaltı hazırlamaya koyulduk. En son işlerim bitince masaya oturduk. Ben yemek yemeyi ve de yapmayı aşırı seven biriydim. Miraç benim aksime çok yiyen biri değildi. Bu yüzden her zamanki gibi hemen karnını doyurmuş ve beni keyifle dinlemeye başlamıştı. Beni hele de yemek yerken izlemeyi çok seven birisiydi. 

Ben de karnımı doyurunca beraber masayı topladık ve ben hemen bir kahve yaptım. O sırada Miraç oturuyordu. Kahve pişince kupalara doldurup oturma odasına geliyordum ki onun telefonla görüşmesini duydum. Olduğum yerde durup onu dinlemeye başladım.

"Zeynep'in evindeyim aşkım az sonra geleceğim."

Karşıdaki tarafı dinleyip hemen yine konuştu:

"Zeynep benim eski arkadaşım hatta kankam! Çok abartmıyor musun?"

Karşıdaki taraf daha doğrusu Defne kısa bir şey dedikten sonra Miraç da:

"Öpüyorum, görüşürüz!" dedi. Ben de bir süre durup içeri gireceğim. Beni görmesiyle birlikte telefonunu cebine koydu ve elindeki bardağı aldı. Hiçbir şey olmamış gibi içmeye başladı. Ben de bir şey söylemedim. 

Kahvemi içerken birden bana sordu:

"Neden böyle sessizsin Deniz Yıldızı?"

"Bilmem, konuşacak bir şey yok."

Ortam yeniden sessizleşti, aradan birkaç dakika geçti ve Miraç elindeki sehpaya bırakıp kalktı. Gitmesi gerektiğini söyledi, ben de başımla onayladım. Ona kapıya kadar eşlik ettim. Arabasıyla gelmişti, şaşırdım. O bana baktı ve gitmeden önce:

"Görüşmek üzere Deniz Yıldızı" dedi.

"Görüşürüz Miraç."

Ben olduğum yerde onun uzaklaşmasını izledim. Tam kapıyı kapatacakken kapıda bir engel fark ettim. Arkamı döndüğümde karşımdakinin yüz ifadesi ve onun sahibiyle birlikte derince yutkundum.



Merhaba tekrardan, buraya kadar okuyanlara tekrar teşekkür ederim. Bu bölüm biraz kısa oldu. Umarım beğenmişsinizdir. 

UNUTULMAYANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin