Ben gözlerimi açtığımda karşımda bana meraklı gözlerle bakan Sarp, Cansu ve Asya vardı. Onlardan bakışlarımı çekip etrafa baktım. hastanedeydim. Çok ciddi ne yaşamış olup da burada olduğumu düşünürken o an burnumdaki, göğüs kafesimdeki ve başımdaki ağrıları hissettim. Çok yorgundum, bitkindim. Hafifçe yattığım yerden doğruldum. Hemen bana Sarp yardım etti. Ortamda bir sessizlik vardı. Derken sessizliği Asya bozdu:
-Ben doktora haber vermeye gidiyorum dedi. diğerleri de kafalarıyla onayladılar. Ardından tekrar sessizlik oldu ve ben de buna dayanamayınca bu sefer sessizliği ben bozdum:
-Beni neden getirdiniz buraya?
Cansu az sinirli bir biçimde hemen cevap verdi:
-Neden mi? Seni lavaboda yerde kanlar içinde baygın yatarken bulduk. Durumun çok kötüydü. Fazla kanaman olmuştu ve hala durmuyordu. Seni uyandırmaya çalıştık ama olmadı. Biz de korkup seni buraya getirdik!
Bunları zaten bildiğim için doktorun ne dediğini merak ediyorum. Sarp'ın yüzüne baktım. Gözlerimi açalı hiç konuşmamıştı. Yüzünü incelemeye başladım. Düşünceliydi. Belli ki benim bu hale nasıl geldiğimi düşünüyordu. Ne demeliydim, Beril'in yüzünden mi?
- Peki doktor ne dedi?
-Burnunun az kalsın çatlayacağını, ucuz kurtulduğunu söyledi. Ayrıca burnunu bir yere çarptığın için kanadığını söyledi. Göğüs kafesin de biraz hasar görmüş o kadar. Doktor, birkaç gün ağrılarının olabileceğini söyledi.
Şaşkın kaldım. Bu kadar da beklemiyordum. Bu kız bana neler yapmıştı böyle? Ona sinirliliğim daha da artıyordu. Ama onun bana bunu yaptığını kimseye söylememeyi düşünüyordum. Sarp'ın yüzü ve diğerlerinin gerginliği buna sebep olan nedenlerdendi.
"Hastaneden birkaç saat sonra çıkabiliriz." diyerek içeriye Asya girdi. Benim burada böyle daha fazla duramayacağımı onlar da anlamışlardı.
Birkaç saat sonra hastaneden taburcu oldum. Sarp beni eve bıraktı. Yolda ne olduğunu anlatmamı söylese de sadece duvara çarptığımı söyledim. Pek inanmışa benzemese de şu an bu umurumda değildi. Eve geldiğimizde de beni kucaklayıp yatağıma yatırmış olanları benim yerime anneme o anlatmıştı.
-2 AY SONRA-
Ben üzerime bu kombini yapmış, evden çıkıyordum. Evin dış kapısını açmıştım ki Sarp'ın çoktan geldiğini gördüm. Arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Hızlıca evin kapısını kilitleyip, Sarp'a doğru yürümeye başladım. Annem ve babam aynı iş yerinde aynı görevde iş yaptıkları için önemli işleri için yurtdışına gitmişlerdi. Ne kadar benim için endişelenseler de onları göndermeyi başarmıştım. Hem ben evde yalnız olmayı sevenlerdendim.
Sarp'ın yanına geldiğimde her zamanki gibi bana sarıldı. Ardından doğruca arabaya binip dış hatlara doğru yol almaya başladık. New York'tan yakın arkadaşım olan, aynı zamanda ortaokulda sıra arkadaşım olan Gökmen gelecekti! arada yazışsak da bayasındır birbirimizin yüzünü görmüyorduk. O ortaokuldan sonra liseyi yurtdışında okuma kararı almıştı. Şimdi ise ülkesine geri dönmüştü. Çok heyecanlıydım.
Dış hatlara geldiğimizde onun uçağından inmesine 5 dakika kalmıştı. Sarp'la beklemeye başladık. O sırada Sarp'a hatırladığım kadarıyla Gökmen'i anlattım. İlk başta onu sevmedi hatta kıskandı bile ama yanında biraz takılınca o da sevecekti. Biz konuşurken elindeki bavuluyla, arkasından gelen bir oğlanla ve bir kızla bize doğru gelen üçlüyü gördük. Öndeki Gökmen idi ama arkadakileri tam göremiyordum. Gökmen önüme geldiğinde onları umursamayıp Gökmen'e sarıldım. Görmeyeli baya yakışıklı olmuştu. Sarp ile de kısaca selamlaştılar. Sarp hala onun hakkında önyargılı gibiydi.
Sonra arkadakilere baktım ve baktıkça kalp atışlarım hızlandı. Olduğum yerde kaldım. Sertçe yutkundum. Gördüklerime inanmayıp gözlerimi ovuşturdum. Ama yine aynı görüntüyü gördüm. Bunlar gerçekten yaşanıyor muydu yarabbim?
YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM, UMARIM BEĞENİRSİNİZ! HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceYıllar sonra eski ortaokul aşkıyla karşılaşan Zeynep'in hikayesini okumaya ne dersiniz? Yıllar sonra kendine yeni bir sevgili yapan Zeynep bir anda karşısında eskiden aşık olduğu ama bunu ona söyleyemediği ortaokul aşkını görür. Ama onun kolunda sar...