"Masallar iyi sonla biter ama neden bizim masalımız kötü bitti?"
MİRAÇ
Acı. Acı bütün kalbimi sarmıştı. Her kalp atışında kendini hissettiriyordu. Beynim susmuyordu. Gözlerimi kapattığımda onun ağlayan gözlerini görüyordum. Rüyalarımı sadece o süslüyordu. Onun her zerremine hasret kalmıştım. Ama şimdi yeniden başa dönmüştük.
Yine her gece olduğu gibi kafayı buluyordum. Yoksa gerçekten kafayı yiyecektim. Yeni içki kadehini diktikten sonra gözlerimi kapadım. Yine o vardı. Bu sefer tüm çekiciliği ile gülümsüyordu. Gözlerim istemsizce dolduğunu hissettim. Gözlerimi açıp yeni bir kadeh daha diktim.
Dudaklarımdan sadece şunlar döküldü:
"Bu kalp sadece seni aradı, Deniz Yıldızı..."
YAZARDAN:
Aralarında yüzlerce kilometre yol olmasına rağmen ikisi de aynı acıyı yaşıyordu. Aşk acısı. Miraç kadehlerce içki içip sevdiğini düşünürken Zeynep acısına rağmen gülmeye çalışıyordu. Çünkü bu barda Miraç ona şarkı söylemişti. Düşünürken bir anda gözlerinden yaşlar akmaya başladığını fark edip arkasını döndü. Doğruca tuvalete gidip kapıyı kapattı. Küvetin kapağını indirip sessizce ağlamaya devam etti. O gittiği günden beri ağlamamaya çalışıyordu.
"İnsanlar zayıf oldukları için değil, çok uzun süredir güçlü oldukları için ağlıyor." Demiş, Johnny Depp.
Gözyaşlarını silip lavabodan çıktı. Makyajını düzeltti. Burnu çekerek arkadaşlarının yanına geri döndü. O zamanlarda Miraç'ın yanına ise Görkem gelmişti. Arkadaşına üzülerek baktıktan sonra onu durdurdu:
"Yeter artık, şimdi sızıp kalacaksın!"
Miraç alayla güldü. Sızıp kalsa ne olacaktı ki? Hem belki sevdiğini rüyasında görürdü. Onun yeniden kokusunu alırdı, kucaklardı onu, öperdi hatta. Bu gereksiz insanlar yerine onun gözlerini görürdü belki...
"Bana artık bir şey olamaz." deyip Görkem'i kestirip attı Miraç. Ve devam etti. Ardından tüm çekici tarzıyla Defne çıkageldi. Miraç o an aklından ne olursa olsun Zeynep'in Defne'den daha güzel olduğu geçti.
"Bırak şunu!"
Defne Miraç'ın elindeki bardağı aldı. Ve yaklaşıp ellerini boynuna doladı. Gözleri Miraç'ın ıslak dudaklarına gitti. Diliyle kendi dudağını da ıslattı. Dudakları dudaklarına doğru yol aldı...
O dakikalarda Onur Zeynep'i romantik bir dans şarkısı gelince, dansa kaldırdı. Yavaş bir şarkı olduğu için yavaşça dans etmeye başladılar. Birbirlerine bakıp gülümserlerken Zeynep kalbinde nedensiz acı hissetmeye başladı. Rahatsız ediyordu. Onur'dan özür dileyerek barın önündeki koltuklardan birine oturup içmeye başladı. Belki de o rahatsız edici duygu geçerdi. Birkaç dakika sonra Onur hemen yanına geldi. Omzuna dokunduğunda sarhoş olmaya başlayan Zeynep bir anlığına eskiye döndü.
"Teşekkür ettim ve bar bölümüne gittim. Bir içki söyledim ve hemen içtim. Ben içtikçe önüme yeni bardak konuyordu. En son adım atamayacak kadar sarhoş olduğumda omuzumda bir el hissettim.
'Deniz yıldızı ben sana içmeyeceksin demedim mi?'
Miraç yanıma oturdu. Ben soruya gülerek cevap verdim.
'Buraya ne için geldiğimi sanıyorsun? Hem sanane! İçerim.'
'Bana emanetken içemezsin!'
Yanına yaklaştım ve yine gülerek cevap verdim.
'Yani sana emanet olmasaydım umurunda olmayacağım?'
O bir dudaklarıma bir gözüme bakarken cevap verdi.
'Her türlü ve her zaman umurumdasın ve benim için değerlisin. Sana zarar gelmesin istiyorum.'"
Zeynep'in gözleri dolunca onu üzdüğünü düşünüp anlamsızca özür dilemeye başladı. Zeynep bir anda ne yaptığını kontrol edemeyip Onur'a yaklaştı ve...
Her ilişkide hatalar olur, ve bugün ikisi de bir hata yaptılar. Onlar aşklarını koruyamadılar, ihanet ettiler. Ama bakalım onların aşkları onları bırakabilecek mi?
Kısa ve heyecanlı belki de sinir bozucu bölümlerden bugün. Umarım heyecanla diğer bölümü beklersiniz😁 Ayrıca bugün benim doğum günüm🎉 Kendime bu bölümü yazmış olmayı hediye ediyorum 💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceYıllar sonra eski ortaokul aşkıyla karşılaşan Zeynep'in hikayesini okumaya ne dersiniz? Yıllar sonra kendine yeni bir sevgili yapan Zeynep bir anda karşısında eskiden aşık olduğu ama bunu ona söyleyemediği ortaokul aşkını görür. Ama onun kolunda sar...