Ben, okulun en tenha yerine gitmiş, bir yere oturmuş, elimdeki yüzüğümle oynuyordum. Buraya her canım sıkkın olduğunda veya kafa dinlemek için gelirdim. Burada bir ben bir de sürekli benim yanında olan, ben üzülürken ahlakım bozukken beni teselli eden, beni her şeyden önce koruyan Miraç bilirdi.
Yine öyle günlerden biriydi. Ben kafamda düşüncelerimle savaşırken yine yanıma Miraç geldi. Ama ben onu fark etmemiştim bile. Bir anda omzumda bir el hissetmiş, o tarafa doğru döndüğüm zaman Miraç'ın benim haberim olmadan geldiğini anlamıştım. Ben ondan gözlerimi kaçırınca o konuşmaya başladı.
"Bakıyorum da bu çalışkan kızın, yine dertlendiği bir şey olmuş." dedi. Ben de küçük çocuklar gibi dudak bükerek başımı salladım. Ondan hiçbir şey saklamazdım. O benim anlatmamı beklerken ben de dayanamayıp hiddetle anlatmaya başladım.
"Şu Aslı'ya gıcık oluyorum. Sınıfın en havalı kızı diye hava atıyor. Bana da bugün geldi' Sen belki sınıfın çalışkanı olabilirsin ama çok çirkinsin' diyor. " dedim. o da gülerek beni teselli etti.
"Hiç öyle olur mu? Benim Zeynep'im sınıfın hem en çalışkanı hem de en güzeli." dedi. ben de ona sarıldım. İşte ona aşık olma nedenlerinden biri de bundandı. beni her zaman teselli edip överdi.
ardından zil çalınca sınıflarımıza gittik. benim gıcık olduğum Aslı Miraç'ın yanına oturuyordu ve biliyordum ki o da Miraç'tan hoşlanıyordu. onu elde edebilmek için derslerde sürekli ona sokuluyor onunla vakit geçirmeye çalışıyordu. ben de ders boyu kıskançlıktan kuduruyor, derste öğretmeni ve tahtada anlatılanları izlemek yerine onları izliyordum.
benim yanımda ise Gökmen oturuyordu. beni sürekli dürtüp derse odaklanmam gerektiğini söylüyordu. sınıfta Miraç'tan sonra diğer bir destekçim de oydu. ben ne kadar da ona Miraç'a duyduğum hisleri anlatmak istesem de cesaret edemiyordum.
ders bitmişti ve ben de Gökmen ve Miraçla birlikte kantine gidecekken Aslı önümüzü kesip Miraç'ın boynuna ellerini dolayıp, onu sevdiğini söyledi. ben tam Miraç'ın onu terslemesini beklerken Miraç ta onu sevdiğini ona itiraf etmişti!
o an benim için dünya durmuştu. başım dönmeye, gözlerim buğulanmaya, kulaklarım uğultulu şekilde duymaya başladı. ardından sendeledim. tam düşecekken Görkem beni kolumdan yakalayıp beni tuttu. Aslı ve Miraç ise hala birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı.
tamamen yıkılmıştım. Hani ben sınıfın en güzeliydim? hepsi yalan mıydı gerçekten?
-10 YIL SONRA-
"Zeynep ne içmek istersin?"
"Hım, bir düşüneyim. Sen neyi seviyorsan onu."
Birkaç dakika sonra önümde sütlü kahve gördüm. Bu, benim de bildiğim gibi Sarp'ın en sevdiği şeydi. Tabi benden sonra. Kahveden bir yudum almadan önce burnuma yaklaştırıp kokusunu içime çektim. Ardından bir yudum aldım. O da kahvesinden benimle birlikte bir yudum almıştı.
Yüzüne baktığım zaman gülmeden edemedim. Burnu köpük olmuştu. O bana neden güldüğümü sorarcasına bakarken ben elimle burnuna dokunup, köpüğü sildim. O da ne olduğunu anlayınca benim gibi gülmeye başladı.
Biz gülüşürken ders zili çalmıştı. Sarp ile sınıflarımız aynı değildi. Ben 4. sınıfa giderken Sarp 5. sınıfa gidiyordu. O hızlıca yanağıma bir öpücük kondurup gitti. Ben de kendi sınıfıma gittim.
...
# MERHABALAR. BU BENİM İLK YAZIM VE UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. BU KONUDA BİRAZ ACEMİYİM VE TAVSİYELERİNİZİ ALMAK İSTERİM. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM! #
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceYıllar sonra eski ortaokul aşkıyla karşılaşan Zeynep'in hikayesini okumaya ne dersiniz? Yıllar sonra kendine yeni bir sevgili yapan Zeynep bir anda karşısında eskiden aşık olduğu ama bunu ona söyleyemediği ortaokul aşkını görür. Ama onun kolunda sar...