Kimsin sen? Yağmur yağdığında yağmuru hisseden mi yoksa sadece ıslanan mı?
Ben günlerden sonra annemle birlikte akşam yemeğini hazırlıyorduk. Babam ise kısa bir uyku içindeydi. Annem ve babamı çok özlediğimi fark ettim. Bunların gelmesiyle hiç olmazsa kafam dağılmıştı.
Birden anne yemeğini karıştırırken sordu:
"Kızım, salonda camdan bazı vazolar vardı onlara ne oldu?"
Ben soruyla birlikte yutkundum. Anneme Sarp'ın burada sinir krizi geçirip, evi dağıtıp, kırdığını söyleyemezdim. Bu yüzden hemen kafamda bir yalan uydurdum.
"Şey, onları yanlışlıkla çarpıp kırdım da."
Annem de tutulmadan tutulmaları. Bir şey olup olmadığı soruldu. Ben de iyiyim dedim. O ara da yemek yapmayı bitirmiştik. Ben tabak ve bardakları götürmeye başlamıştım. Arka cebimden bir titreme gelmesiyle durdum. Cebimden telefonumu çıkardım.
Sarp:
- Neredesin?
Derin bir nefes alıp, sabır ikilem. Bu çocuktan usanmıştım artık. Hemen fabrika çaktırmadan cevap oyunu.
"Sanane."
Hemen çevrimiçi tekrar oluşmuştu.
"Zeynep, söyle bak."
Sinirle dişlerimi sıktım ve yine sinirle cevap yazdım.
"Nerede olabilirim, evdeyim!"
Mesajıma görülmüş atmış, cevap yazmamıştı. Ben mesajlarıma görüldü atılıp, cevap yazılamamasından hoşlanmazdım. Bunun tek bir kişi neden olmuş o da bilinebileceği gibi Miraç'tı. Bu nedenle, yine eski anılarım geldi.
Sinirle telefonu cebime geri sokarken, annemin arkasında kalanları masaya yerleştirmiş olduğunu gördüm. Babam da o sırada kalkmış, masa doğruydu. Biz hepimiz masalara oturduk. Tam oynamaya başlıyorduk ki kapı çaldı. Bize soru soranlara baktıktan sonra kapıyı açmak için kalktım.
İçimden bir ses göreceklerimden düşmeyeceğimi söylüyordu. İçerideki sesi bastırıp kapıyı koruyan ve şifrelerden ağzım açık kaldı. Gelen kişinin annesi yanında ve babasıyla Sarp'tı. Ellerinde de çiçek vardı, takım elbise giymişti. Sanki birini istemeye gelmişler. Bu korkmama neden olmuştu çünkü sanki birisini istemeye gelmişlerdi. Yutkunup, kendime bakma onları içeri aldım. Sarp önümden gördüğüm bana sırıtmıştı. Benim ise bu gece sinirlerim fena zorlanacaktı.
Gelenleri gören anne ve babaları da oturdukları yerde kaldıkları yere gitmişlerdi. Annem ve babam, Sarp'ın annesi ve babasıyla selamlaşırken, Sarp yanıma geldi. Bana elindeki çiçekleri ulaştırmak, ben ise almadım. O ise kulağıma yaklaşıp konuştu:
"Ailelerimizin yanında bari yapmayalım Zeynep."
Ben de dişlerimin aralarında konuştum.
"Neden geldiniz?!"
"Aaa, çok ayıp Deniz Yıldızı, bu huyunu şu anda o sevgili Miraç'ından kapmışsın. Biraz kibar ol. Hem ne var annem ve babam, seninkileri görmek istedi."
Söyledikleri sinirlere o kadar çok dokunmuştu ki, içimden bir ses bana onları yaka baça dışarı atmamı söylüyordu. Ama kendimi tutmak zorundaydım. Anneme ve babama böyle bir şey yapmadı.
Annem bize bakıp bana 3 yeni servis açmamı söyledi bakışlarıyla. Hemen söylediğini yapmak için mutfağa doğru yol aldım. Sessizce 3 yeni servis açmaya başladı. Sarp'ın annesi annesiyle öpüşürken bir yandan da beni gören seyirciydi. Bu beni ne kadar rahatsız etse de bu akşam dayanmak zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
Roman d'amourYıllar sonra eski ortaokul aşkıyla karşılaşan Zeynep'in hikayesini okumaya ne dersiniz? Yıllar sonra kendine yeni bir sevgili yapan Zeynep bir anda karşısında eskiden aşık olduğu ama bunu ona söyleyemediği ortaokul aşkını görür. Ama onun kolunda sar...