Karanlığın Yanında || Harry Potter Au

15~"Mektup"

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. Bölümün ismini beğenmedim.

1994

"Sessiz olun! Sessizlik!"

"Burada her şey bir komplo!"

"İtiraz ediyorum!"

"Black! Adını Ateş Kadehi'ne koydun mu, Black? Sizden büyük bir öğrenciden adınızı koymasını istediniz mi, Mr. Black?" Dumbledore bu soruyu arkasındakiler tatmin olsun diye sormuştu. Bir safkan ailesinde büyüyen, özellikle Black ailesinde büyüyen çocuklara Karanlık Büyüler öğretildiği herkes tarafından anlaşılıyordu. Yani, adını kadehe kendi atması mümkündü.

"Hayır." Harry'nin soğuk bir sesle, net cevabı birilerini sinirlendirmişti.

"Elbette yalan söylüyor!" İgor Karkaroff sinirle konuştu.

Madam Maxime birkaç yıl olsa bile tanıdığı bu çocuğun adını kadehe atabilecek güçte olduğunu biliyordu. Yine de sesini çıkarmadı.

"Kesinlikle hayır. Ateş Kadehi, sıra dışı güçleri olan büyülü bir nesnedir. Onu ancak ender rastlanır güçte bir Kafa Karıştırma Büyüsü aldatabilir. Bu, dördüncü sınıf öğrencisinin yeteneklerini aşar." Barty Crouch Jr  böyle söylerken içten içe çocuğun yapabilecek bir kapasitede olduğunu biliyordu. İşin asıl eğlenceli tarafı buydu. Herkesi kandırmak.

"Bu konuda epey kafa yormuşa benziyorsun, Deli-Göz." Karkaroff Moody'e yaklaşarak dedi.

"Karanlık büyücüler gibi düşünmek benim işimdi, Karkaroff. Belki hatırlarsın."

"Bu, yardımcı olmuyor, Alastor." Dumbledore sinirle Barty'e yakınlaştı.

"Bu kararı sana bırakıyorum, Barty."

"Kurallar kesindir. Ateş Kadehi, bağlayıcı büyülü bir anlaşmadır. Mr. Black'in başka bir seçeneği yok. Bu gece itibarıyla o Üçbüyücü Şampiyonlarından. biridir."

°•☆•°

Harry ve diğer şampiyonlar odadan çıktığında, büyük bir sessizıik vardı, Büyük Salon'da.

Draco hızla arkadaşının yanına geldi. O sırada onun yanında olan siyah saçlı, Slytherin kızı-Harry'nin ilgisini çeken-dikkatle onlara bakıyordu. Black çocuğunu baştan aşağı süzdü. Bu nasıl olabilirdi ki? Nasıl şampiyon olabilirdi.

Harry ona yaklaşan çocukla yavaşca gülümsedi. İçeridekilerin tepkilerine, özellikle Dumbledore'un tepkisine içten içe sırıtmıştı. Yalan söylerken kendisine attığı bakışlar, onları inandırmak için yaptığı şeyler. Hepsi, ama hepsi. Harry'de sadece kahkaha etkisi yaratıyordu.

"İyi misin? İçeride n'oldu? Sana bir şey dediler mi? Bundan sonra ne olacakmış?" Draco'nun sorduğu sorular ile Büyük Salon'daki herkes onları can kulağıyla dinlemeye başladı. Bunu gizli yapmaya bile uğraşmıyorlardı.

"Hiçbir şey olmadı. Sadece artık karşında Üçbüyücü Turnuvasının dördüncü şampiyonu var."

Fısıltılar başladı. Herkes onun nasıl seçildiğine dair düşünüyordu. Bunu merak edenlerin çoğu, Griffindor öğrencisiydi.