Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
1996
Albus Dumbledore Harry Black'i kızdırdığını biliyordu. Mahkeme salonunda gördüğü sinirli gri gözler ona öyle bir bakmıştı ki, orada yer yarılmışta içine girecek gibi hissetmişti. Albus Dumbledore sinirliydi. Harry Black büyünün etkisinden çıkmış, o da yetmezmiş gibi Black ailesine verilmişti. Yeni kuklalar bulmalıydı, Harry Black'i tamamen karanlık olmadan yanına çekmeliydi.
İçeri Severus Snape girdiğinde, Albus bakışlarını ona döndürdü. En büyük hediyesi. Sırf Lily Potter için yanına geçmeyi kabul eden Ölüm Yiyen.
“Albus, Karanlık Lord çok kızgın. Bu aralar onu çok kızdırmamaya bak.” Dedi Severus maraton ses tonuyla. Yüz ifadesinden hiçbir şey anlaşılmıyordu, yüzünde tek bir mimik, sesinde ne bir duygu vardı; Her zamanki gibi casusa benziyordu.
“Karanlık Lord daha çok kızacak, Severus. Yeni hamlemle öyle bir kızdıracağım ki, planlarında patlak vericek. Şimdi öğrendiğim yeni bir bilgi var, Severus. Onun hakkında Karanlık Lord'tan bilgi almanı istiyorum. Konu; Hortkuluk.”
Severus derince yutkundu. Karanlık Lord'un Hortkuluk yapmış olması korkunçtu, ama imkansız değildi. Ölüm'ü yendiğini söyleyen ve bundan zevkle bahseten bir adamdı Karanlık Lord. Yeni Karanlık Lord Harry Black'e değer verdiği için Ölüm Yiyen'ler onun zayıfladığını düşünüyordu, ama o kadar yanılıyorlardı ki. Harry Black onun sadistliğini, acımasızlığını artırıyordu. Sadece buna şahit olmamıştılar.
Severus merak etti. Harry Black de Hortkuluk yapmış mıydı?
“Albus, bunu bulmam çok zor. Karanlık Lord'un sağ veya sol kolu değilim. Bana neden güvensin ki?
Albus düşünceli bir şekilde yere baktı. “Haklısın, Severus. Voldemort'un sana olan güvenini artırmalıyız. Bu bilgi çok önemli, Severus. Voldemort'un ölmesini istiyorsak, bu bilgi elimizde olmalı. Kaç tane? Hangi eşyalar? Ve nerede saklanıyorlar? Hepsini öğrenmelisin, Severus.”
Kapı çaldığında Albus ve Severus hızla kafalarını kapıya çevirmiştiler. Gelen kişi çok sinirli olan James Potter'dan bir başkası değildi. Severus gözlerini devirip oturduğu yerde geriye yaslandı ve kulaklarını kabarttı. Konuştukları her şey, Karanlık Lord'un-Harry Black- alacağı yeni bilgi demekti.
“Severus, sen artık gidebilirsin. Bizi Potter ve Lupin ailesiyle yalnız bırak.”
Severus bunu sessizce kabullenip odadan çıktığında öğrenemeyeceği bilgiler için üzüldü. Onun yerine abisi için casusluk yapacak başka birisi vardı.
“Oturun, çocuklar. Neden bu kadar sinirlisin, James?”
“Bana bunu soruyor musun, Dumbledore?! Ben sana neden güvendim, Dumbledore! Sen bana demiştin ki, Harry'den sonsuza kadar kurtulacağız! Ben sana bu yüzden güvenmedim mi?!”
“James, sakinleş oğlum. Haklısın, ondan kurtulacağız dedim ama şimdi kurtulamayız, Voldemort'u yenmek için Harry'e ihtiyacımız var.”
Angel oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı. Henry ona yaklaştı. “Ne oldu, Angel?”
“Hiçbir şey olmadı, Henry. Biraz üşütmüşüm, karnım ağrıyor.”
“İstersen eve gidelim?” dedi Henry.
“Gerek yok. Annemlerin rahatsız etmeyelim, acıya dayanabilirim.” Dedi Angel ama ne karnı ağrıyordu ne de üşütmüştü sadece abisi için dedikleri şeylerden rahatsız olmuştu. Bunca şey yaşanmıştı, ama ailesi hâlâ akıllanmıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yanında || Harry Potter Au
أدب الهواةHarry Potter daha doğmadan istenilmemiş bir bebekti. Hayat ona gülmemiş ve ailesi onu görmemişti. Daha 15 aylıktı ama ne olduğunu anlayabiliyordu. O bu evde istenmiyordu. Kehanet yüzünden herkes ondan nefret ediyordu. Bir kişi hariç. O kişi, Harry P...