31~"Black, Sadece Black"

771 107 44
                                    

Yorum yapmayı ve oylamayı lütfen unutmayın, canlarım. Ben bölümü atar ve kaçar, lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.

Bu bölüm tamamen Harry'nin ağzından.

1995

Babamın bana sarılmasıyla gözümü kapatıp özlediğim kokuyu içime çekmiştim. Dört gündür yoktum, uyumuştum ama o kısacık bir anda bile yanımda ailemi istemiştim.

"Baba," bana dikkatle baktığında devam ettim. "Üzgünüm, her şeyi açıklayacağım." babamın arkasında Potter'lar olduğu için kelimelerime dikkat ettim.

Babamdan ayrıldığımda annem bana hızla sarılmıştı. Sıkı sarılma amcam tarafından bozulduğunda amcam gülmüş, saçlarımı karıştırmış ve kafamı öpmüştü.

"Abi!" duyduğum kız çocuk sesiyle neşem yerine gelirken hızla bana doğru koşan kız kardeşim için kollarımı açmış, kollarımın arasına girdiği gibi yanaklarına öpücük kondurmuştum.

İşte şimdi evdeydim.

"Abi, seni çok özledim." yanaklarına ard arda öpücük kondururken yanağını dişlemiş ve onun mutlu bir çığlık atmasına sebep olmuştum.

"Ben de seni özledim, küçüğüm." Annabella bana kocaman gülümserken sonunda Potter'lara ilgimi verebilmiştim.

"Harry, iyi misin?" dedi Lily Potter. En sonunda sinir hastası olacaktım. Bu kadar yüzsüzlük beni sinir hastası edecekti. Kucağımda Anna'm olduğu için derin bir nefes alıp kız kardeşimin kafasından öptüğümde, Anna'm gülmüş ve yüzünü boynuma koyarak saklamıştı.

Utanmıştı benim küçüğüm.

Lily Potter'a cevap bile vermezken kucağımdaki kardeşimi bir dakika bile yere koymadan yürümeye başladım.

"Aslında, Mr. Black, buraya dava hakkında konuşmaya gelmiştim." Dumbledore'un söylediği sözler kasılmamı sağlarken Anna kulağıma "Ne davası, abi?" diye sormuştu.

Ben daha 5 yaşında olan kız kardeşime beni almak için dava açtıklarını söyleyemezdim. Canım acırdı. Anna'mın canı acıyacağı için benim canım acırdı.

"Boş ver sen onu, abicim. Anlat bakalım, ejderhaya hâlâ binmek istiyor musun?" aslında burada biraz daha kalamazdık çünkü Noel tatili bitmiş, ders yılı kaldığı yerden devam etmişti. Ama babam kaçırıldığımı bahane edip benim burada kalmama yardım edebilirdi.

"Tabii, eve geçelim biz." annem olgun davranarak onları eve davet ettiğinde Bakanlık çalışanları çoktan cisimlenmişti bile. Ölüm Yiyenler ise Lord'larına benim bulunduğumu söylemeye gitmişlerdi.

Eve girdiğimde onlar salona yönelirken ben kucağımdaki kız kardeşimle yukarı çıkmak için merdivenlere gidiyordum.

"Harry burada olmayacak mı?" diye sordu Dumbledore.

"Kız kardeşimi yukarıya götürüyorum, Dumbledore. Ne o, gözlerin artık yaşlılıktan görmemeye mi başladı?"

Sirius bana gizli bir sırıtma verirken dediğimin hoşuna gittiğini anlamıştım.

Anna'mı odasına götürüp yatağına yatırdığımda bana hâlâ sıkı sıkı sarılmıştı.

Karanlığın Yanında || Harry Potter AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin