Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
1996
1 yıl önce
Harry gözlerini kırmızı ve büyücülerin gözlerini kamaştıran trene baktı. Bir yıl daha Hogwarts'a gidecekti ve bu kez Hogwarts'ta en heyecanlı geçecek yıl olacaktı.
Gri gözleri trene binen çocuklara ve onlara veda eden ebeveynlere kaydı. 17 yaşında olduğu için cisimlenme eğitimlerini almıştı ve istediği yere gidebiliyordu. Birkaç metre önünde Adrian Pucey'in yanında duran Lena'la Harry nefesinin kesildiğini hissetti.
Göğüs kafesinde yer alan kalbi hızla çarpıyordu ve gördükleri karşısında kaybetme düşüncesi devreye girmişti. Harry omzuna bırakılan kolla kendine geldi.
"Harry, gözlerini çekmezsen belli edersin." dedi Draco. Harry en iyi arkadaşını gördüğünde ona gülümsedi ve boyları neredeyse aynı olduğu için-Harry birkaç santim daha uzundu ama belli olmuyordu- Draco rahatlıkla kolunu omzuna bırakmıştı.
İkili birlikte trene doğru yürüdüklerinde Harry etrafında olan tuhaf sessizlikle Draco'ya döndü. "Sevgilin nerede? Şu âna kadar ince bir sesle sesini söyleyip üzerine atılması gerekiyordu." dedi Harry.
"Astoria'la ayrıldım."
Harry içinden sevinç nidalarını atarken dışından hiçbir şeyi belli etmedi ve iyi bir arkadaş olarak sordu.
"Neden ayrıldınız ki?"
"Benimle sadece ünüm ve param yüzünden sevgili olduğunu anladım. Ben de ailelerimiz bizi evlendirmeden ayrıldım. Bu yaz ayrıldım aslında, mektuplarda bahsedecek kadar önemsemedim."
"Ama sen Astoria'yı seviyordun."
"Seviyordum. Eskiden seviyordum, Harry. Astoria, Lena gibi bir kız değil. Lena sesin iki soyadını da öğrendi ama yine de bir değişiklik olmadı. Hadi ama Harry, haklı olduğumu biliyorsun. Black ve Potter ailesi her ikisi de geçmişten köklü olarak geldiler. Lena bunu bilmesine rağmen, yine de bir değişiklik olmadı karakterinde."
Harry, Lena'nın adı çekildiğinde yutkundu. "Şimdi, onları boş verin, Lord'um." dedi Draco yüzündeki sırıtışla.
Harry, Draco'nun hitabıyla gülümsedi. Draco, geçen ay onun ikinci Karanlık Lord olduğunu öğrenmişti ve buna bayılmıştı.
"Hadi, yer bulalım." dedi Harry. Birlikte trene girdiler ve yer bulmak için trende küçük bir tura çıktılar. Sonunda boş bir yer bulduklarında hemen oturdular ve konuşmaya devam ettiler.
"Kes sesini be!" diye bir ses duyana kadar. Harry kompartımanın kapısını açıp koridora baktığında yerde bir erkeğin uzandığını ve tanıdık birisinin onun hemen önünde durduğuydu.
Harry kaşlarını çattı. "Adele?"
Adele Mikealson doğal sarı saçlarını, siyaha boyatmıştı ve böyle daha fazla Slytherin'e benziyordu. Üzerinde siyah bir elbise duruyordu ve yüzünde her zamanki gülümsemesiyle Harry'e bakıyordu.
"Harry! Nasılsın?" Harry, siyah saçlı cadının bulaşıcı gülümsemesiyle gülümsedi. "Saçların?" dedi şaşkınlıkla Harry.
![](https://img.wattpad.com/cover/342200656-288-k476727.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yanında || Harry Potter Au
FanficHarry Potter daha doğmadan istenilmemiş bir bebekti. Hayat ona gülmemiş ve ailesi onu görmemişti. Daha 15 aylıktı ama ne olduğunu anlayabiliyordu. O bu evde istenmiyordu. Kehanet yüzünden herkes ondan nefret ediyordu. Bir kişi hariç. O kişi, Harry P...