44~"James Potter'ın Açtığı O Derin Yarayı Regulus Black İyileştirmişti"

656 91 65
                                    

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

1995

Sessizlik yemek masasını ele geçirmiş, gergin bir ortam yaratmıştı. Diğer herkes gerici bir şekilde yemek yerken ben, rahat ve kendimden emin bir şekilde yemeğimi yiyordum, çünkü yıllar önce çocuğunu arkadaşına veren kişi ben değildim.

Karşımdaki Henry Potter sinirle çatalını yemeğe daldırdığında masadaki herkes irkildi ve bu, benim kahkaha atmama sebep oldu. Kahkaham yalandı, gerçek değildi sadece Potter'ları biraz daha germek istemiştim o kadar. Ve istediğime de kavuşmuştum.

Tekrar asil bir şekilde yemeğime döndüğümde James Potter'ın babası diye düşündüğüm adam konuşmaya başladı.

"Harry, nasılsın? Yani derslerin nasıl, ailenle aran nasıl, mutlu musun?"

Tabağımdaki zeytine dikkatle bakmaya başladım. Şu an konuşan adam, beni sorguluyordu. Biraz olsun davada Potter'ların kazanma şansına bakmaya çalışıyordu akıllı. Ama unuttuğu bir ünsur vardı. Ben, Marvolo ve babamın eğitiminden çıkmış bir insandım. Onlar niyetlerini sakladıklarını düşünürken ben, o niyeti anlar ve ona göre hareket ederdim.

Aynı şu an yapacağım gibi.

Yüzüme sahte olduğu belli şirin, safkan maskemi taktım. Kafamı kaldırdım ve James Potter'a tıpatıp benzeyen bu adama gülümsedim.

"Her şey oldukça iyi, Mr. Potter. Sorduğunuz için teşekkür ederim." Yüzümdeki sahte gülümsememe zoraki bir şekilde gülümsedi. Mr. Potter olduğu doğruydu, yani yanındaki kadın da bir Black olmalıydı.

"Merhaba, tatlım. Ben de Euphemia Potter, yanımda gördüğün adam ise eşim, Fleamont Potter. Belki tahmin etmişsindir ama ben yine de söyliyeyim. James'in anne ve babasıyız."

Kesinlikle yazık olmuştu. Euphemia ve Fleamont'a evlat acısı çektirmek istemezdim. Zarif bir şekilde gülümsedim ve geldiğimden beri benden gözlerini çekmeyen Dumbledore'a baktım.

"Mr. Dumbledore, çok merak ediyorum. Lütfen merakımı maruz görün, acaba Potter ailesiyle yakın bir akrabalık bağınız mı var yoksa her yere böyle destursuzca giren bir karaktere mi sahipsiniz? Oysa ki ben sadece Potter'larla bir hafta yaşayacağımı düşünmüştüm."

Sözlerim yemek masasında bir sessizlik oluşmasına sebep olduğunda içten içe buna sırıttım ve oldukça meraklı bir şekilde görünerek Albus Dumbledore'a baktım. Bakalım şimdi ne yalan söyleyecekti ihtiyar.

Dumbledore boğazını temizleyip bana doğru baktığında bir an olsun zihnime gireceğini düşünmüş ve zihin duvarlarımı hemen güçlendirmiştim. Onun gözlerine meydan okurcasına bakarken söyleyeceklerini gerçekten merak ediyordum.

"Harry," bana seslenişi beni sinirlendirirken-onu defalarca uyarmıştım-ateş saçan gözlerimi tabağıma diktim ve sinirimin yatışmasını bekledim.

"Beni çok güldürdün, oğlum. Senin düşündüğünün aksine, Potter ailesiyle bir akrabalık bağım yok. Ben sadece İngiltere'ye yeni gelen Fleamont ve Euphemia'la görüşmek ve sen burada yabancılık çekme diye geldim. Sadece senin iyiliğin için. Bilirsin, ben her zaman senin iyiliğini düşünürüm."

Karanlığın Yanında || Harry Potter AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin