47~"Açılan Sır Perdeleri"

605 84 39
                                    

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

1995

Harry şu birkaç günü Potter ailesinden uzak bir şekilde yaşadı ve kendi kendine düşünmeye başladı. Ailesinin ondan sakladığı sır neydi, bilmiyordu.

Neden sakladıklarını, hiç bilmiyordu, yani Harry ailesini hiç suçlamıyordu. Her aile çocuğundan sır saklardı, değil mi?

Düşüncelerini bölen şey, çalan kapıydı. İçeri Angel Potter girdi ve, "Merhaba, üzgünüm rahatsız ettim. Gelebilir miyim?"

Harry yatağında dikleşti ve kafasını salladı. "Tabii, gelebilirsin, Angel."

Angel kapıyı kapattı ve hızlı adımlarla odanın ortasına geldi. Kapıyı çalarken tedirgindi, çünkü abisi görsün istemiyordu.

"Şey, sana bir şey söylemek için geldim." dedi Angel ve Harry'nin hiçbir şey söylemediğini gördüğünde devam etti.

"Bir hafta seninle konuşamadığım için üzgünüm. Abim, yakamdan düşmediği için yanına gelemedim. Seninle konuşmamı istemiyor."

Harry'nin hiçbir şey söylemediğini gördüğünde, Angel bu odaya geldiğine pişman oldu. Sanki duvarla konuşuyordu.

"Seni anlıyabiliyorum. Ben de kıskanç bir kız kardeş kurbanıyım."

Angel kendine engel olamadı ve kısa sayılabilecek şekilde güldü. İstemsiz, ağzından kaçan bir gülümsemeydi bu.

"Üzgünüm, bu bana oldukça tatlı geldi de. Annabella hakkında kötü düşünmedim, sadece bir an küçük boyuyla seni tehtit ettiğini düşündüm, yani küçük demek isterken kötü anlam-"

"Angel, biraz nefes al. Seni yanlış anlamadım." Harry derin bir nefes aldı. Kızın davranışları onun düşündüğüyle aynıydı. Angel Potter, herkes tarafından yanlış anlaşılan bir kızdı. Ailesinin göz bebeği Henry Potter'dı. Annesi ve babası öğretmen olunca, bir de kendisi Gryffindor Başkanı olunca, Henry Potter'ı hiçbir şey durduramazdı ve çocukluğunda ailesi tarafından şımartılan Henry Potter, kız kardeşi üzerinde baskı uyguluyordu.

Ona istediği yaptırıyor, kiminle konuşup konuşamayacağına karışıyordu. Angel'in odaya girişinden belliydi bu. James ve Lily Potter ise bunu anlamıyordu.

"Özür dilerim, bazen hızlı konuşurum da."

Harry içinden gelen şefkatle gülümsedi. "Merak etme, alışkınım."

Odada sessizlik oldu, çünkü Angel odaya gelirken var olan cesareti şu an yoktu. Cesaretsizdi, çünkü Harry onun abisiydi ama daha önce hiç tanışmamıştı, konuşmamıştı. Harry'i sadece Henry'le atışdığında görüyordu ve o zaman Harry, Black maskesini takıyordu.

Kısaca, Harry'den çekiniyordu.

"Pekâlâ, buraya neden gelmiştin?"

Kız aydınlanmış gibi konuşmaya başladı. "Özür dilemek için. Şu altı günde seninle hiç iletişime giremedim. Oysa ki konuşmalıydım. Yanlış yaptım, aslında seni Yoldaşlık toplantısı olduğu gün yanımıza oyun oynamak istersin belki diye çağıracaktım ama geldiğimde uyumuştun, bu yüzden uyandırmadım. Neyse, çok konuştum yine. Ben gideyim, hoşça kal." Angel ona nasıl sesleneceğine karar verememişti.

Karanlığın Yanında || Harry Potter AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin