Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
1995
Harry karşısında durmuş ona bakan ruhlara bakıyordu. Çünkü Harry algılayamamıştı. İçimdeki ruhlar da ne demekti?
"Artık bana ne olduğunu anlatacak mısınız?" dedi ruhlara doğru Harry. Gerçekten kafası almıyordu, içindeki ruhlar da ne demekti?
Celencia-yılan- sürünerek Harry'e yaklaştı ve ruhlara bakarak konuşmaya başladı. "Harry Vega Black, ismin bu, değil mi?"
"Evet, bu." kafasını sallayarak onayladı Harry.
"Bundan emin misin?"
"Ne? Sorunu anlamadım?"
"Bizi öğrenmek istiyordun, değil mi? Bizim kim olduğumuzu öğrenmek istiyorsun. O zaman karar vermen gerek, Harry. Sen Harry Black misin, yoksa Harry Potter mı?"
Kafa karışıklığı ile baktı Harry, Celencia'ya.
"Harry, biz senin içindeki ruhlarınız. Her bir büyücünün benzediği, ruhunun yansıması olan hayvanı olur. Patronus büyüsünü biliyorsun, değil mi? Patronus büyüsü mutlak sevgiden oluşmuş bir büyüdür ve o büyüyü asla nefretinle, kötü bir anınla, travmanla yapamazsın. Patronus büyüsü, büyücü ve cadıların en saf hâlidir. En saf hâli diye söylüyorum, çünkü patronus büyüsü insanların içindeki saf sevgiyle oluşan bir büyü."
Celencia gözlerini Harry'nin gri gözlerine odakladı. "İnsanlar saf neşe kahkahası attıklarında özündedirler, saf olurlar. Gülmek demek, tüm maskelerin düşmesi demek. Gülmek demek, senin duygularını belli etmek demek. Patronus büyüsü, yalancı mutluluğa, kahkahayla oluşacak bir büyü değil, çünkü maskelerin ardındaki saf hâline odaklanır. O zaman diliminde sen hangi hayvanla aynı özellikleri hissediyorsan, senin ruhunun bir diğeri oluşur. Bu Hortkuluk değil, öyle karanlık bir büyü değil. Patronus büyüsü, saftır. En saf hâlindir. Sen gerçekten mutluysan, patronus büyüsü oluşur. Senin saf bir hayalin varsa, patronus büyüsü oluşur ve eğer, sen patronus büyüsü yaparsan ruhun ikiye bölünür. Artık ruhun iki tanedir; sen ve senin içindeki hayvanın. Hayvanlar eşlerine sadık olur, onlarla bir bağ kurarlarsa, asla bırakmazlar. Patronusun ruh eşlerini bulmasına neden olan bu."
"Yani, siz şimdi benim içimdeki ruhlarsınız."
"Evet, doğru anlamışsın."
"Neden bir tane değil, dört tanesiniz? Patronus hakkında konuştuğunda çoğul konuşmuyordun."
Celencia ruhlara dönerek gülümsedi ve Harry'e baktı. "Senin zeki olduğunu unutmuşum, minik yılanım." dedi Celencia. O sırada gölgesi kandan olan kurt, kafasını hafif eğerek gözlerini devirdi ve bir bir adım atarak Harry'e yaklaştı.
"Bunun sebebi sensin." Kurtun sesi kalındı, savaşçıların seslerine benziyordu. Korkutucuydu ama bir o kadar da insana güven veriyordu.
"Lucier, onu korkutuyorsun." dedi Arien-panter- yakınlaşarak.
"Korkması da lazım. Ama benden değil, kendinden. Kim olduğuna karar veremeyen bir çocuk ve güçlü aurası var. Ne olacak biliyor musun? Çocuk eninde sonunda herkesi ve her şeyi yok edecek."
"Lucier!" dedi Alexandr.
"Ne var? Hepiniz doğru dediğimi biliyorsunuz. Kendinin kim olduğunu bilmeyen bir çocuk görmüştünüz hepiniz. Lütfen, kendinize gelin. Bu çocuk oyuncağı değil, ona nasıl yardım edeceğiz?!"
"Neler olduğunu anlatın artık!" dedi Harry.
"Ben söyleyeyim, çocuk. Senin peşinde koşan o aslan, senin diğer ruhundu! Harry Potter olduğundaki o ruhun! Sen, Black olduğunu kabul etmiş olabilirsin, Harry Vega Black, ama ruhun bunu kabul etmiyor, çünkü çelişkidesin! Aptal ve olmayacak düşüncelerin yüzünden ruhun rahatsız, beynin kabus görüyor, kalbin her gün giderek daha hızlı atıyor ve bizi rahatsız ediyor! Ruhundaki rahatsızlık bizi rahatsız ediyor, çünkü sen daha kim olduğunu bile bilmiyen 16 yaşında bir çocuksun!"
Mağara, sessizlik laneti yemiş gibi tek bir çıt bile çıkmıyordu.
"Kim olduğuna karar ver, çocuk! Sen Harry Black misin, yoksa Harry Potter mısın?! Karar ver, çünkü ben her gün rahatsız bir şekilde uyanmaktan bıktım!"
"Ruhum çelişkide ve siz bu yüzden rahatsızsınız. Bu yüzden mi-"
"Kes sesini, çocuk! Olay sadece biz değiliz! Eğer ruhun kim olduğuna karar veremezse, çekirdeğin de ne olduğuna karar veremez ve patlar! Puf! Ve sonra ne olur biliyor musun?! O Karanlık Lord olan, gücüne bayılan, gücüyle istediğine erişen Harry Black gider ve yerine boş, ölü bir kabuk kalır!"
Harry şaşkın bir şekilde Lucier'e-kurt- bakmaya başladı. Her şeyi doğru algılamıştı, değil mi? Ruhu çelişki de olduğu için o ölebilirdi. Sessiz kaldı, bunca yıldır ruhunun çelişki yaşadığını bile bilmiyordu. O, Black olmaktan memnundu, ya da sadece kendini kandırıyordu.
İçindeki o nefret ve öfkeye rağmen ruhundaki bir yaşında olan Harry Potter umut ederek bekliyordu.
Asla! Ruhunun Harry Potter'ı seçmesine asla izin vermezdi! O, mutluydu. Babasıyla, annesiyle, amcasıyla ve özellikle kız kardeşiyle mutluydu. Neden ruhu Harry Potter olmak istiyordu?
"Buna nasıl engel olabilirim? Ruhum, Harry Potter'ı seçemez!"
Celencia anlayışla gülümsedi ve yaklaştı.
"Öğrenmen gereken gerçekler var, Harry. Black ailesinin ve Lord Voldemort'un senden sakladığı bir sır var, eğer o sırrı öğrendikten sonra bile şu anki gibi düşünüyorsan, ruhun bunu anlar ve huzura kavuşur."
Bazı sırlar zordur, onları öğrendiğinde acı içinde kavrulursun. O acıyla ya sınanıp kazanırsın, ya da o acıya mağlup olursun.
Ama vazgeçtiğinde, yenilirsin.
Son.
Merhaba! Kısa ama heyecan dolu bir bölümdü!
Okurken Lucier-kurt- aşkıma kızmayın, onun karakteri böyle.
Yeni bilgiler, yeni sırların ortaya çıkması. Ayy, çok güzel şeyler olacak.
Yazım yanlışları olabilir.
Kendinize iyi bakın!
🤍
19.12.23
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yanında || Harry Potter Au
FanfictionHarry Potter daha doğmadan istenilmemiş bir bebekti. Hayat ona gülmemiş ve ailesi onu görmemişti. Daha 15 aylıktı ama ne olduğunu anlayabiliyordu. O bu evde istenmiyordu. Kehanet yüzünden herkes ondan nefret ediyordu. Bir kişi hariç. O kişi, Harry P...