BÖLÜM 12

23.9K 1.7K 727
                                    

Selaaam! Hoş geldiniz!

Sürpriiiiizzzz!

Kıyamadım ve bölümü yazdım bitirdimm. Bitirmekle kalmadım, günler önceden fırlattım gitti. Güzel bir bölümle geldim hem dee.

Bool bol yorum atıp yıldızı parlatarak bana destek olursanız çokk sevinirim.

Keyifli okumalarr!

Keyifli okumalarr!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💥

Önümde şoklardan şoklara giren adamı izlerken durumu kurtarmak için lanet olası çenemi açtım.

"Şaka!" Dedim çok komik bir şaka (!) yapmışım gibi gülerek. "Şaka yaptım. İlahi ben, işte komut- Barkın." Mal mal sırıtarak yüzüne baktım.

Allah canımı alsa da kurtulsaaaaam!

"Bir gün kalbime indireceksin Elda." Dedi Barkın komutan oldukça ciddi bir ifadeyle. Ardından boğazını temizleyerek geri çekildi.

"İstersen gel istersen arabada bekle. Üç dakikaya geliyorum. Evim hemen yan bina." Dedi ve arabadan indi. Onunla birlikte gitmek yerine arabada tek başıma kalıp saçımı başımı yolmayı tercih ettim.

"Sizden önce benim kalbime inecek komutanım." Dedim kendi kendime başımı koltuğun baş kısmına vururken.

Tam olarak üç dakika sonra arabanın sürücü tarafındaki kapısı açıldı ve Barkın komutan içeri girdi. Arabayı çalıştırırken bana kısa bir bakış attı.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum araba ilerlemeye başladığında.

"Benim için özel olan bir yere." Diye beklemediğim bir cevap verdi.

"Senin için özel olan bir yerde benim işim ne?" Dedim şaşkın şaşkın yan profiline bakarken. Kırmızı ışıkta durduğumuzda başını bana çevirdi.

Soruma herhangi bir cevap vermedi ama bakışları yetti. İç çekme isteğimi zorlukla bastırdım.

"Peki." Diye mırıldandım bakışlarımı ondan çekerken. Konuşmamıştı ama sözler olmasa da gözler gayet net açıklamıştı durumu.

Askeriyede en ufak duygu belirtisi göstermeden tüm gününü ot gibi geçiren adamın bana kendini bu kadar açması içimi garip bir hisle dolduruyordu. Güzeldi.

Yeşil ışığın yanması ile tekrar ilerlemeye başladık. Bir ara tekelin önünde durup birkaç şişe bira aldı. Parmaklarımla oynayarak sessizce yolun bitmesini bekledim. Yaklaşık beş dakika sonra büyük bir binanın önünde durduk.

"Gel bakalım." Diyerek arka koltuktaki bira torbasını alıp arabadan indiğinde ben de indim.

"Vay! Komutanım. Hoş geldiniz. Yoksunuz bayadır." Dedi üstünde güvenlik görevlisi üniforması olan adam.

BORDOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin