BÖLÜM 19

24.5K 1.4K 411
                                    

Selaamm. Hoş geldiniz.

Bir güncük gecikti, kusura bakmayın bebişler.

Bol bol yorum atar ve yıldızı parlatırsanız çoook sevinirim.

Keyifli okumalarr.

Bu sefer bir diziden sahne koyayım dedimm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sefer bir diziden sahne koyayım dedimm.

💥

Tüm tim gibi ben de acıyan gözlerle Osman'ı izliyordum yaklaşık yarım saattir.

"Komutanım, sorumu mazur görün ama çok merak ettim. Osman ne suç işledi?" Diye sordu Emre parkur yapan Osman'a bakarak.

"Olmaması gereken anda olmaması gereken bir yerdeydi." Diye kısa bir cevap verdi Barkın.

Emre başını sallayarak anladığını belirtti ve dertli bir nefes verdi.

"Komutanım yetmez mi? Balağım şişti." Dedi Osman nefes nefese durarak.

"Balak ne be?" Diye sordu Samet.

"Balak işte oğlum. Karnımızdaki yorulunca şişti dediğimiz şey. Ne cahilsiniz." Derken bir yandan da fırsattan istifade soluklanıyordu.

"Dalak o yarım akıllı." Dedi Oğuz gülerek.

"Ha balak ha dalak, ölüyorum ben burada. Yetmez mi komutanım? Ha? Gözünüzün yağını balını pekmezini yeyim yetsin."

Osman'ın yakarışları ile Barkın'ın gözleri kısıldı.

"Çok mu yoruldun Osman?"

"Evet komutanım."

"Oturmak ister misin Osman?"

"Evet komutanım."

"Gel o zaman." Dedi ve arkasına dönüp ilerlemeye başladı. Osman da peşinden gittiğinde biz de arkalarına takıldık.

Barkın yaklaşık beş dakika sonra durduğunda hepimiz yanında dizildik.

"Yerdeki papatyayı görüyor musun Osman?" Dedi Barkın ellerini arkasında birleştirerek.

"Görüyorum komutanım." Dedi Osman fakat gerildiği belliydi.

Barkın elini gözüne siper ederek havaya baktı. Bugün hava ciddi anlamda güneşli ve sıcaktı. Tek bir bulut yoktu.

"Yağmur yağacak gibi duruyor, değil mi Osman?" Diye sordu son derece ciddi bir şekilde.

Osman başını yukarı kaldırdı ve yemekhanedeki Zübeyir amcanın alnından daha açık olan havaya baktı.

"Evet komutanım." Dedi aksini söylememesi gerektiğini bilecek kadar akıllı davranarak.

"Git şemsiye bul gel. Yağmur nöbeti tutacaksın. Yağmur başladığı an şemsiyeyi açıp çiçeği koruyacaksın. Narin yapraklarına zarar gelsin istemeyiz. Ayrıca parkur yapmaktan da yorulmuştun, biraz oturmuş olursun. Değil mi Osman?"

BORDOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin