BÖLÜM 17

22.7K 1.7K 474
                                    

Seeelaaamm. Hoş geldiniz.

Mis gibi bir bölümle geldim her zamanki gibi.

Bölümün erken gelme nedeni tam bugün (8 temmuz) bu kitaba başlayalı iki ay oldu. Hemen bölümü patlatayım dedim. Tüm okurlarıma kocaman sevgiler. Seviliyorsunuzz.

Bol booll yorum ve oy ile bana destek olursanız mükemmell olur.

Keyifli okumalarr

Keyifli okumalarr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💥

Bir hafta geçmişti.

Bir. Hafta.

Ufak öpüşmemizin üstünden geçen bir hafta.

30 saniyeden az süren o öpüşme sonrasında Barkın hızla benden ayrılarak uzaklaşmış, tek kelime etmeden odayı terk etmişti. Gecenin ilerleyen saatleri boyunca onu beklemiştim fakat gelmemişti.

Ertesi günün öğle saatlerinde ise Türkiye'ye geri dönmüştük. Bu süreçte onunla birkaç kez konuşmaya ve ne olduğunu sormaya çalışmıştım. Fakat tahmin edildiği üzere benden itina ile kaçmış, sorularımı geçiştirmiş ve hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmaya başlamıştı.

Bir hafta boyunca bu tavrı devam etti. Ben de en sonunda ne olduğunu anlamak amacıyla peşinde dolanmayı bırakıp görmezden gelmeye karar vermiştim.

30 saniye bile sürmeyen ufak bir öpüşme için yaygara kopartmaya gerek yoktu değil mi?

Derin bir nefes alıp verdim. Düşündükçe çıldırasım geliyordu.

"Ee sen ne diyorsun bu plana bacım?" Samet'in sesini duyduğumda ana odaklandım.

"Efendim? Ne planı? Dinlemiyordum." Dedim başımı sola çevirip Samet'e bakarak. Samet gözlerini kısarak bana bir bakış attı. Ne olduğunu anlamaya çalıştığı belliydi.

"Koşu bitince bi' askeriyeden çıkıp Türkiye turu mu yapsak diyoruz bacım. İlk durak da İzmir olsun. Ne dersin?"

"Güzel fikir." Dedim fakat söylediği şey hakkında en ufak fikrim yoktu. Zihnim Barkın ile doluydu.

"Hatta ne İzmir'i? Direkt Mars'a falan çıkalım. Daha iyi fikir değil mi?"

"Evet, iyiymiş."

"Elda sen iyi misin?" Kolumdan tutarak beni durdurduğunda nefeslerimi düzenli tutmaya çalışarak ona baktım.

"İyiyim?" Dedim sorarcasına. "Neden durduk? Son 500 metre kaldı. Hadi devam." Tekrar koşmaya yeltendiğim sırada koluma yapışarak gitmemi engelledi.

"Barkın konutanım ile aranızda ne geçti? Sormamalıyım, burnumu sokmamalıyım dedim dedim dayanamadım artık. Komutanım bir haftadır ateş püskürtüyor. Sen desek, ayrı bir evrendesin. Ne oldu size?" Dediğinde omuzlarım düşer gibi oldu.

BORDOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin