🔞+18 içerik bulundurmaktadır🔞
"Senin ilk seferin çaylak." Diyerek bana küçümser bir bakış attığında anlık olarak kaşlarım çatıldı. "Korkmuyorsun değil mi?" Göz ucuyla diğerlerinin bana baktığını görebiliyordum.
Bakışlarımı yeşil gözlerine dikip b...
Diğer bölüm kısaydı ve bir de baktım ki bu bölüm de kısa oldu. O zaman çok bekletmeden atayım bari, dedim.
Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın bebişlerim. Bölümü bir kez daha okumaya fırsat bulamadan atıyorum.
Bol bol yorum atıp yıldızı parlatarak bana destek olursanız çok sevinirim.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💥
2 saat önce, Emre.
"Kaldık yine baş başa be devrem." Dedi Osman sırıtarak. "Çevre ellerinden öper. Ben burayı beklerim."
"Çok konuşma davar." Dedi Emre tip tip Osman'a bakarak. Ardından silahını alıp ormana girdi.
Genelde hep birlikte nöbet tuttukları için artık bir düzene oturtmuşlardı. Çevre nöbetini sırayla yapıyorlardı.
Barkın, birkaç saat önce etrafı kontrol edip temiz olduğuna emin olduğunda çadır kurulmasını emretmişti. Sonrasında da birkaç kez etrafta tur atmıştı. Fakat tedbiri elden bırakmak olmazdı.
Silahın namlusu yere bakacak şekilde tutup ormanı gezmeye başladı. Karanlık, sessiz ve biraz ürkütücüydü. Klasik orman.
Yarım saat çoktan geçmişti bile. Duyduğu fısıldaşma ve adım sesleri ile adımları durdu. Kürtçe konuşmalar kulağına geldiğinde içinden okkalı bir küfür etti.
Kamp yaptıkları alana dönüp herkesi uyandırmak için gideceği sırada karanlıkta göremeyip bastığı dalın çıtırtısı ile konuşma sesleri kesildi.
Siktir, diye geçirdi içinden.
İleriden bir el feneri ışığı gördüğünde kabullenmişlik çöktü üstüne. Şu durumda kampa koşarsa herkesi ifşa ederdi. Silahına davranıp ateş açarsa bu kez herkes buraya damlardı. Kaç kişi var bilmediği için başarısız olup ölme ihtimali de yüksekti.
Elindeki silahını yan taraftaki büyük kayalığın dibine koyup yerdeki yapraklarla üstünü örttü hızlıca. Çok vakti kalmamıştı.
Tam işini bitirip önüne döndüğü sırada görüş açısına giren 10-15 civarı adama baktı. Sürü halinde gezen sırtlanlardan farkları yoktu.
Emre'yi fark ettikleri anda ışığı ve silahlarını ona doğrulttular. Emre ise ışık yüzünden gözlerini hafifçe kısarak ellerini kaldırdı.
"Tutun şunu!" Dedi ışık yüzünden göremediği adamlardan biri. Adamın emrinden saniyeler sonra Emre'nin kollarına iki adam yapıştı ve onu çekiştirerek diğerlerinin yanına götürdüler.
