BÖLÜM 22

17.2K 1.2K 340
                                    

Selammm. Bölüme hoş geldinizz.

Bordo 300k oldu! Hem de sadece 4 ayda. Gururlu bir anneyim 🤧.

Kitabımı okuyan, güzel yorumları ile bana destek olan herkese bol bol öpücük.

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💥

Önümde dalgalanan ateşe ve yanan dal parçalarına bakarken bir yandan da konservemi yiyordum yavaş yavaş.

"Bu ne biçim sarma Allah aşkına? Bileğimden kalın." Dedi Emre çatalının ucuna taktığı konserve sarmaya tip tip bakarak.

"Yemeyeceksen ver." Dedi Osman ağzı dolu bir şekilde. Emre tip bakışlarını bu kez Osman'a çevirdi.

"Sana zaten bok versek yiyeceksin be devrem."

"Onu da içti ya Emre." Dedi Oğuz gülerek. "Hatırlasana şu kedi bokundan yapılan kahveyi."

"Doğru lan. Ulan ne biçim mide var sende?" Diyen Emre'ye omuzlarını silkti Osman.

"Adam görevimizi iyi yaptığımız için ısmarlamak istedi kardeşim. Beleş malı geri mi çevirseydim siz gibi? Tadı güzeldi bu arada. İçecek paranız olursa tavsiye ederim." Dedi ve pis pis güldü.

"Kalsın, istemez." Diyerek sarmasından bir ısırık aldı Emre.

"Zeynep'imin sarmasını yemek vardı şimdi." Dedi Samet yağ içinde yüzen sarmaları izlerken. Sonrasında derin bir iç çekti.

"Yedikçe alışıyorsun ha. Fena gelmiyor artık tadı." Selçuk bir sarmayı daha ağzına tıktı.

"Afiyet olsun." Diyerek ortama giren Bora komutana döndü gözler.

"Sağ olun komutanım. Afiyet olacak inşallah." Dedi Oğuz.

Bora komutan yanıma oturup bacaklarını bağdaş yaptı ve elindeki kendi konservesini açıp kapağı önündeki boşluğa bıraktı.

"Nasılsın?" Diye sorduğunda ağzımdaki sarmayı hızlıca yuttum.

"İyi olmaya çalışıyorum komutanım. Siz nasılsınız?"

"Bir mevzu var. Halletsem daha iyi olacağım kesin." Bakışlarını üstümde hissettiğimde başımı ona çevirdim.

Göz göze geldiğimizde gereksiz fazla yakın hissederek kendimi biraz geri çektim ve tekrar önüme döndüm.

Barkın'ın bakışlarını hissediyordum. Ona dönmek istemedim. Büyük ihtimalle az önceki saçma anı görmüştü.

"Umarım halledebilirsiniz komutanım." Dedim ve son sarmayı da ağzıma atıp çöplerimi yerden alarak ayağa kalktım. "Afiyet olsun." Diye mırıldanarak onlardan uzaklaşıp çöplerimi poşete atmak için çadıra ilerledim.

BORDOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin