BÖLÜM 20

26.4K 1.4K 757
                                    

Selaamm. Hoş geldinizz.

Geçen hafta bir gün geç attım. Bu hafta da bir gün erken atayım dedim.

Bomba gibi bir bölümle geldim. Ve bundan daha da bomba olan şey 3 ayda 220k okunmaya ulaşmış olmamız. Çok hızlı büyüyoruz. Daha yüksek noktalara gelmemiz dileğiyle.

Bool bol yorum atıp yıldızı parlatarak bana destek olabilirsinizz.

Keyifli okumalar.

💥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💥

Suyu kapatıp kaymamaya dikkat ederek duş kabininden çıktım ve Barkın'ın kullanmam için verdiği havluyu ıslak bedenime sardım.

En son yaşanan cehennem ateşi anlardan sonra Barkın üstümden kalkıp beni de kaldırmıştı. Aç olduğum için yemek yapacağını, öncesinde duşa girmemi söylemişti. Canıma minnetti tabii ama şartları eşitlemeyi aklımın ucuna yazmıştım. Sizi hele bir yakalayım komutanım. Elimden kurtulamayacaksınız.

Tuvaletten çıktım ve doğrudan Barkın'ın yatağa koyduğu kıyafetlere ilerledim. Üstünde etiketi duran bir boxer koymuş olmasına nedensiz yere düştüğüm için sırıtarak elime alıp etiketi kopardım.

Yatakta duran tişörtü de üstüme geçirdiğimde yandaki aynadan kendime baktım.

Islak saçlarım, dizlerimin biraz üstünde biten çuval gibi bir erkek tişörtü ve çıplak bacaklarım ile beni birisi görse neler yaşandığını anlatmadan anlardı eminim.

Saçlarımı taramak için bir tarak arayışıyla tekrar tuvalete girdim. Dolapları açıp bir süre tarak aradıktan sonra ince bir tarak buldum.

İnce kıl tarak ile saçımı taramak; ölüm, kan, ter, dehşet ve bolca saç kaybı olacaktı fakat bir erkeğin evinde bunu bulduğuma da şükürdü.

Çeşmeyi açıp tarağı suya tuttuktan sonra uçtan uçtan taramaya başladım. Yaklaşık 10 dakikanın sonunda saçlarım tamamen açılmıştı. Rahat bir nefes alarak tarakta kalan saçlarımı hüzünlü bir ifadeyle temizleyip çöpe attım ve aldığım yere bıraktım.

Odadan çıktığımda burnuma gelen yemek kokuları keyifle gülümsememi sağladı. Hızlı fakat sessiz adımlarla mutfağa ilerleyip kapının kenarında durdum ve Barkın'a baktım.

Saçları hafif ıslak duruyordu. O da duşa girmiş olmalıydı. Böyle ayrı ayrı olmuyor beyim. Su israfı hep. Geleydin ya yanıma. Çok ayıp.

Üstü çıplaktı. Altında ise bir eşofman vardı. Ağız sulandırıcı duruyordu. Şahsen yemek kokusundan daha çok dikkatimi çekmişti.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BORDOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin