YANLIŞ KOMUTAN | Texting

🧚‍♀️18

Hellö bebeklerrr azcık yakınlaşma okuyacağız ama ilk buluşmadan abartmayalım dedim jsnxksnkx

Keyifli Okumalar...

🧚‍♀️

Heyecanla olduğum yerde bir tepki vermesini beklerken yakışıklı yüzüne ve ela gözlerine dayanamayarak koşup masanın arka tarafına geçtiğimde oturduğu sandalyeyi bana doğru çevirdi. Şaşkın ördeğim "Peri kızım?" Dediğinde güldüm. "Ta kendisi."

Yerimde çocuk gibi hareket ederken "Ya kalkıp sarılsana odun musun nesin anladık şaşırdın da bir sarıl şu kaslı kollarınla. Bana az önce kollarımda uyurdun diyordun hani?" Diye sitem ettim hemen.

Dudakları kıvrılırken yerinden kalktığında boyunun devasa olması başımı geriye atıp yukarı bakmama neden oldu. Kaşlarımı oyunbaz bir tavırla kaldırırken "Kucağına alman gerekecek şimdi beni tüh. Yoksa nasıl sarılayım boynuna?" Derken gülmemi durduramıyordum.

Tahir derince bir iç çekip edildiğinde hızla kollarımı boynuna dolayıp zıpladım. Ellerinden biri düşmemi engellemek için kalçamı diğeri belimi sararken başımı boynuna gömdüm.

O da sıkıca sarılıp başını kızıl saçlarıma saklarken derince aldığı nefesin ardından "Kokunda ölürüm senin küçük kadın." Diye mırıldandı. İçimde ki heyecan ya da isteği durdurma gereği duymadan boynuna dudaklarımı bastırdım.

Nefesi kesilip kollarımın arasında kasılırken tatlı bir gülümseme ile hafif geri çekilmeme rağmen kucağından inmedim. Aksine bacaklarımı beline daha sıkı doladım.

Güzel ela gözleri ile çakışan yeşillerimin parladığına eminim. "Sana sesini duymak istiyorum dediysem duyarım," elimi sakalsız yanağında usulca gezdirirken parlak elalarına bakarak "Seni görmek istiyorum dediysem görürüm." Dedim.

Dudakları her sözümle kıvrılırken dudaklarına kısaca bakıp tekrar gözlerine baktım. Beni bırakmadan tekrar sandalyesine oturduğunda kucağında ata biner gibi oturmuş kendimi ona bastırmıştım.

Bir an nefesi sekteye uğrasa da çabuk toparladı kendisini. Eli ince belime sarmışken "Sırf bunun için mi geldin bu kadar yolu? Bekleyemedin mi beni?" Derken muzip çıkan sesi durumdan oldukça memnun olduğunu basbas bağırıyordu.

Yumuşacık saçlarına ellerimi daldırıp başını arkaya atmasını sağlarken "Hıhı bekleyemedim. Bir an önce görmek dokunmak istedim." Derken diğer elimi boynundan göğsüne ordan da karın kaslarına getirdim.

Sıkı vücudu tüm bedenimin ıslak kıyafetlerime rağmen alev alev yanmasını sağlarken sertçe yutkunduk aynı anda. "Yoksa beni değil de baklavalarımı görmek için mi geldin?"

Sözlerine utanmak yerine arsız gibi gülerken kalçamı hafif kaldırıp ona sürttüğümde ikimizde nefesimizi bıraktık aynı anda. Yüzlerimiz arasında santimler varken "Onları sadece görmek ile bırakacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun komutan." Dedim yoğun bir sesle.

Eli kalçamı sert bir şekilde kavrarken bu defa ben dayanamıyor gibi inlememek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kısık gözlerle onu izlerken belimde ki eli ile beni kendisine çektiğinde dudaklarımız bu anı bekler gibi kavradı birbirini.

Dudaklarımız birbirinde ustaca gezinirken belimde ki eli kısa montumun içine girip yarım kazağımdan açıkta kalan çıplak tenimi kavradığında belimi bükerek ona daha da yaklaştım. Dudaklarımız açlıkla birbirini sömürürken nefessiz kaldığım için güçlükle dudaklarımızı ayırdım.

İkimiz de nefes nefese soluklanırken yumuşak etli dudaklarının lezzetini kendi dudaklarımı yaladığımda alabiliyordum. Vücudum ateş almış gibi yanarken tüm kan kadınlığımda toplanıyordu sanki.