🧚‍♀️40

10.4K 513 40
                                    

Selam güzelliklerim ilk kez bu kadar uzun süre ayrı kaldık sanırım. Sanırım değil öyle bu arada ama neyse jsdncjksdcn Bölüm sonunda hemen kaçmak yerine yazdıklarımı okursanız çok sevinirim peri kızlarım...

Keyifli Okumalar... 

🧚‍♀️

Sabah gözlerimi araladığımda karşılaştığım manzara uykulu gözlerle öyle inanılmaz gelmişti ki gözlerimi tekrar kapattım. Sevgilimin göğsünde onun sıcacık kollarının arasında huzurla dinlenirken tekrar açtığımda camekan kısımdan etrafın tamamen sis ile kaplandığını görmek dudaklarımda bir tebessüm canlanmasına neden oldu.

Sanki bulutların üzerinde gibi hissetmiştim.

Tam da şu an da benden daha mutlu ve huzurlu birinin olduğunu düşünmüyordum. Gözüm duvarda ki takvim yaprağını bulduğunda sessizce fısıldadım. "Yirmi bir Nisan Cuma." Fısıltımın ardından saçlarımda hissettiğim dudaklar ile dudaklarımda ki tebessüm daha da genişledi. Hala tam anlamı ile açılmayan kısık gözlerimle başımı kaldırıp Tahir'e baktığımda onun da sevdiğim elaları uykulu bir halde bana bakıyordu.

"Neden erken uyandın peri kızım?" derken ses tonu kalın ve tarazlı çıkmıştı. Başımı hafif yan eğip omuzuna bırakırken "Bilmem, seni ben mi uyandırdım?" dediğimde hafif yan dönüp beni daha da çok çekti kendisine. Manzaraya sırtını dönmüş olmuştu. Kaşlarımı kaldırırken "Çok güzel bir manzaraya sırt çeviriyorsun ve bence kaçırmamalısın." Dediğimde burnumun ucuna ufacık bir buse bıraktı iç çekerek.

"Benim manzaram bu dünyadaki her şeyden daha eşsiz."

Erimiş bir ifade ile ona bakarken "Biz şimdi baya baya karı koca olduk." Dedim hala inanamıyormuş gibi bir ifade ile. Tepkime gülerken "Ne o hanımefendi sıkıldınız mı hemen benden?" dediğinde "Ne münasebet." Diye çıkıştım birden. "İnsan hiç yakışıklı, nazik, baklavalı ve mükemmel sevişen bir kocadan sıkılır mı?" Her saydığım ile sanki onaylar gibi başımı da sallamam ile tekrar aşık olduğum sesiyle kahkaha attı.

O güldükçe daha çok konuşmak ve hep gülmesini sağlamak istiyordum. Bu adam öyle mükemmeldi ki. Hele de mutluyken... Ona gülmek çok yakışıyordu.

O gülerken eğilip tam adem elmasından bir öpücük çaldım. Gülüşü tebessüme dönüşürken bakışlarına yerleşen tutku ile kıkırdayarak kaçmak için bir hamle yapmıştım ki belime sarılan iri kollar ile anında çekip altına almıştı. "Nereye kaçabileceksin acaba?" Aniden dudaklarıma kapanan dudakları ile nevrim dönerken kollarımı boynuna dolayarak aynı şekilde karşılık vermek için uğraştım.

Uzun soluklu öpüşmemizin sonunda tekrar bir beden olup sabah sporumuzu da yaptıktan sonra gezmek istediğim için hızla kalkmış güzel bir duş almış ve hazırlanmıştık. El ele çıktığımız kapıdan dar yolda usulca yürümeye başlarken dağdan inmek için yapılan merdivenleri birer birer adımlamaya başladık. Bu tarz bir yeri Bolu'ya gittiğimde görmüştüm. Yedigöller'de.

Ormanın içinden göle inmek için merdiven yapılmıştı orada da. Burası da denize inecekti sanırım. İnerken bir sürü telefonumu çıkarmış fotoğraf video çekmiştim. Anı kalmasını ve sonradan bu fotoğraflara bakıp videoları izlemeyi çok seviyordum. Tahir her ne kadar fotoğraf çekinmekten nefret etse de benim gönlüm olsun diye defalarca çekmeme ses etmemişti.

Birkaç poz verip çekmesini istediğimde istediğim gibi çekemediği için küçük çaplı bir trip atmıştım. Şaka gibiydi ama cidden ne fotoğraf çekebiliyordu ne de kendisi çekiniyordu. Tabi benden öncesine kadar. Artık onu her açıdan çekiyordum ve sıkılsa bile benim için göz yumuyordu. Ağzını yediğim aşırı tatlıydı. Bazen sırf inadına ya da ne kadar dayanacağını anlamak için abartıyordum ve beklediğim gibi sinirleniyordu.

YANLIŞ KOMUTAN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin