Forget My Husband, I'll Go Make Money

Bölüm 18: İş bağımlılığı olan bir nişanlı; bu evlilik düzelecek mi? (9)

Herkes Kral'ın tepkisini beklerken ses çıkarmak istemeyerek nefeslerini tuttu.

Fakat.

Beklediklerinin aksine, Kralın öfkesi yıldırım gibi düşmedi.

"Mmm..."

Tek yaptığı belirsiz ve belirsiz bir ses çıkarmaktı.

O kadar sinirlenecek gibi görünmüyordu. Hayır, hiç kızgın görünmüyordu.

Tam da devam eden olaylar dizisini herkes kabullenmekte zorlanırken...

Gürültü!

Çay salonuna çöken ağır sessizliği keskin bir ses bozdu.

Yenikarina boş gözlerle masaya bakıyordu ve dudakları o kadar solmuştu ki bütün rengi gitmişti.

Çay bardağından dökülen çay masa örtüsünü ıslattı. Kırmızı leke, tertemiz beyaz kumaşa gittikçe daha fazla yayıldı.

Bunların hepsi Yenikarina'nın eli çay fincanına vurduğu için oldu.

Elleri hâlâ hafifçe titriyordu.

"Sorun ne Yenika?"

"Ah..."

Yenikarina, Aristine'e bakmak için döndü. Duyuları yavaş yavaş geri gelmeye başladı.

"Bir problem mi var?"

Yenikarina soru karşısında irkildi ve dudaklarını kıvrılmaya zorladı.

"Ne demek istiyorsun? Nasıl bir sorun olabilir?"

Aristine'in bakışları artık dağınık olan masaya kaydı.

"Ah, t-bu... çay fincanı yanlış yapılmış olmalı. Denge bozuldu, bu yüzden kendi kendine düştü."

Bunu söyledikten sonra saray hanımlarını azarlamaya başladı.

"Bu, düzgün bir şekilde denetlenmeliydi! Onun kraliyet huzurunda böyle bir şeye hizmet etmeye nasıl cüret edersin! Aklını mı kaçırdın?"

Sesinde her zamanki büyüleyici sevimlilik yoktu.

Herkes tarafından sevilmek isteyen Yenikarina, Kral'ın sarayında ilk kez böyle davranıyordu.

Saray hanımları haksızlığa uğramış hissettiler ama prensesi dinlemekten başka çareleri yoktu.

Aristine, Yenikarina'nın böyle davrandığını görünce başını sola eğdi.

"Bu çok şaşırılacak bir şey mi?"

Pek emin değildi.

Kralın o şarap şişesini düşürmesinin nedeni sağ bileğindeki ağrıydı.

Normalde bir şekilde iyiydi ama biraz güç kullanması ya da daha ince bilek kaslarını kullanması gerektiğinde, bileğinde bazı ince spazmlar oluyordu.

Jiggle Jelly, Irugo'nun yerel bir inceliği ve yöresel ürünüydü, elastik bir his ve pürüzsüz bir yüzeye sahipti, bu da çatalla alınmasını zorlaştırıyordu.

Irugo'ya düşman olan Silvanus soyluları bile uygun sofra adabı öğrenirken bu Jiggle jölesini kullandılar. Tek bir zarif hareketle jöleyi çatalla nasıl alacaklarını çalışıyorlardı.

'Böyle durumlarda bilek kaslarına dikkat etmesi zor olduğu için bunu asla yiyemez.'

Ve böylece çok basit bir sebep-sonuç durumu oluştu.

Nephther bu jöleyi beğendi. Ancak bileğindeki ağrı nedeniyle tek başına yemek yemek zordu. Üstelik elindeki acıyı insanların bilmesini istemiyordu.