《 Nasıl hadım olurum...!》
《 Bunu yapamazsın, Doktor! 》
Ahh, yumurtalarım gitti.
Sevgili yumurtalarım gitti.
Parçalandılar!
Şimdi çatlamış, kırılmış yumurtalar oldular!
Hayat arkadaşlarını kaybeden adamların ürpertici feryatları koğuşun her yanında yankılanıyordu.
Hele ki hepsi bekar ise durum daha da vahim.
* * *
Şövalyeler, kendi yumurtalarını aniden kaybetmenin acısını yaşarken yumurtayı iki elleriyle tutuyorlardı.
Diğerleri ise, Prenses'in kendilerine bahşettiği yumurtayı özenle tutarken gözyaşlarına boğulmuş gibi görünüyorlardı.
"Ne oldu? Yemek yemeyecek misin?"
Aristine, yumurtayı dikkatle tutan Baş Şövalye'ye baktı ve sonra sağ elini kaldırdı.
Elinde yemek odasından getirdiği gümüş kaşık vardı. Ve bileğinin hafif bir hareketiyle...
Tak!
Yumurta kırıldı.
Baş şövalyenin gözleri büyüdü.
"Hayır!"
Çaresiz bir çığlık odada yankılandı.
Aristine umursamadı ve diğer şövalyelerin yumurtalarını kırmaya gitti.
"Keyfini çıkarın." (Aristine)
"Ahhh!"
"Aman Tanrım, yumurtam...!"
"H-Hayır!"
Şövalyeler sanki kendi yumurtaları kırılmış gibi uludular.
Henüz hadım olmanın şokunu atlatamamışlar, travmaları tekrar canlanınca akıllarını yitirmişler.
'İşte bu tepki bir şey...'
Aristine şövalyelere biraz ekşi bir ruh haliyle baktı.
Başkalarına eziyet ederken çok zalimlerdi ama acı çekerken çok zayıflardı.
'Zaten evlenmiyorlar, hadım olsalar ne olacak.'
Dünya kadınlarının hatırına, hayır insanlık adına bu piçlerin evlenmemesi lazım.
Bir süre çığlık attıktan sonra şövalyeler başlarını kaldırdılar. Gözleri sanki akıllarını kaçırmış gibi dönüyordu.
Şövalyeler ayağa fırladılar ve Aristine'e doğru hareket ettiler. Vücutlarının her yerinde yaralar olmasına rağmen çok hızlı hareket ettiler.
"Ne halt ettiğini sanıyorsun sen! Prenses!"
Şövalyeler Aristine'e bağırdılar. Sanki boynunu yakalayacaklarmış gibi görünüyorlardı.
"Şimdi eun olduğumuza göre bizimle alay mı ediyorsun...!"
"Böyle bir aşağılanmadan sonra kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz...!"
—konuşan şövalye aniden hareket etmeyi bıraktı.
"...elbette yapacaksın, evet. Güvende olacaksın. Hiçbir sorun olmayacak!"
Şövalyenin aniden duruşunu değiştirdiğini gören Aristine kaşlarını çattı.
'Neler oluyor?'
"Prenses kesinlikle bizimle dalga geçmek istemiyor. Haha, bize lezzetli yumurtalar verdin ama henüz onları yemediğimizi düşünün."
"Sadece o kadar duygulandım ki ayağa kalktım. Başka bir şey kastetmemiştim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forget My Husband, I'll Go Make Money
RomanceAşığı olan bir adamın karısı oldum. Peki o zaman bekaretini korumam gerekiyor galiba? "O zaman yerde uyuyabilirsin." "Ne?" Gözleri istemediğini söylüyordu. İyi evet. Zemin sertti. O zaman yardım edilemezdi. "Elini tutup uyuyacağım. Bana güveniyorsun...