Forget My Husband, I'll Go Make Money

Bölüm 48: İkinizin arasındaki aşk hikâyesini kim sordu? (5)

Aristine kapının aniden açılma sesini duyunca başını çevirdi.

'Hizmetçiler geri döndüler mi?'

Hizmetçiler birbirlerini sinirlendirip öfkeyle odadan çıktılar, bu yüzden bir süre geri döneceklerini sanmıyordu.

Ancak bekleme odasına giren kişi Aristine'in beklediğinden tamamen farklıydı.

"Sen..."

Oydu.

Aynalı yüzeyde Tarkan'ın yanında olan kadın.

Tarkan'ın kalbinin değişmeyeceğini fısıldadığı kadın.

"Prenses'e selamlar."

Dionna zarif bir şekilde eğildi ve Aristine'e yumuşak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Ben Dionna'yım. Seninle daha önce kısa bir süre tanışmıştım, belki hatırlıyorsundur?"

"Ben hatırlıyorum. Bana çay doldurdun."

"Beni hatırlaman beni onurlandırdı, Prenses."

Dionna yine başını eğdi. Eğer bunu yapmazsa yüzündeki çarpık ifadenin açığa çıkmasından korkuyordu.

Prenses gelinlikle beklediğinden daha güzel görünüyordu. Onu bugün ilk kez gören erkekler hem aşık olacak hem de umutsuzluğa düşecekti. Çünkü birbirlerine aşık oldukları anda Aristine birinin karısı oldu.

'...Majesteleri Tarkan'ın eşi.'

Dionna yumruklarını sıkıca sıktı.

"Anlıyorum, benimle ne işin var genç bayan?" (Aristine)

Aristine'in sözleri üzerine Dionna başını kaldırdı ve gülümsedi.

"Elbette, Majestelerini düğününüzü tebrik etmek için buradayım."

Dionna konuşurken deniz mavisi gözleri hafifçe nemlendi.

"İkiniz... birlikte gerçekten çok iyi görünüyorsunuz."

Hafif gülümsemesi karanlıkta bir mum gibi yumuşak bir şekilde dalgalanıyordu.

Herkes onun sadece onları tebrik etmediğini söyleyebilirdi. Gülümsemesi oldukça dağınık ve çamurlu bir aşk üçgenini ima ediyor gibiydi. Üzgün ​​bir şekilde uzaklaşırken, erkeğinin karısına onların mutluluğunu dilediğini söyleyen trajik bir kahraman gibi gülümsedi.

'Kocanızla aramızda çok özel bir şey var. Hakkında bilmediğiniz çok derin bir hikaye.'

Tam olarak böyle hissettim.

Ama tek söylediği tebrik etmekti. Ve bu konuda daha fazla soru soramazdınız çünkü ikisinin birlikte iyi göründüğünü söyledi.

Hiçbir gülümseme yeni bir gelini bundan daha rahatsız ve tedirgin edemez. Ancak yanlış rakibi seçti.

"Teşekkür ederim."

Aristine kayıtsızca başını salladı.

Kibarlık olsun diye bakışları Dionna'nın üzerindeydi ama hiç odaklanmamıştı.

'...Ne oldu?'

Dionna, Aristine'in tamamen umursamaz göründüğünü görünce şaşırdı. Son hoş geldin ziyafetinde olanları düşününce prensesin o kadar da habersiz olmadığını biliyordu.

'Söylediklerimin altında yatan anlamı anlamış olmalı... nasıl oluyor da tepki olmuyor?'

Bu böyle olmamalı.

Dionna biraz daha açık konuşmaya başladı. Tarkan'a prensese tam olarak nasıl bir insan olduğunu anlatması gerekiyordu.

"Majesteleri Tarkan ve ben neredeyse birlikte büyüdük."