Forget My Husband, I'll Go Make Money

6.Bölüm: Yani sen bir sapıksın (1)

"Bu insanlar prensesi görmek için lordumuzdan daha heyecanlı değiller mi?"

"Prensesle evlenecek olan bizim lordumuz, bu adamlar değil."

Savaşçılar, Tarkan'ın sarayında toplanan halkı görünce kaşlarını çattı. Bunlar efendilerinin kardeşleriydi, bu yüzden bu konuda hiçbir şey söyleyemediler.

Koca olmak üzere olan kişi, şeytani canavar yüzünden geliniyle tanışamadı bile, ancak kraliyet ailesinin diğer üyeleri o kadar özgürdü ki, gelip görmeye gelebildiler.

"En azından Majesteleri gelmedi."

Neyse ki Kral, prensesin kirli görüntüsünü görmek için burada değildi. Ancak bu, Durante'nin olacakları sabırsızlıkla beklediği anlamına gelmiyordu.

Lordunun kardeşlerinin buraya gelmekle ne düşündükleri belliydi.

"Lordumun gelini hakkında casusluk yapmak ve bir şekilde onun değerini düşürmenin bir yolunu bulmak istiyorlar."

Onda bir sorun olmasa bile onda kusur bulmak için her şeyi yapacak insanlardı. Ancak prensesin çok büyük, bariz bir kusuru vardı.

Durante, arabanın lüks dış görünümü karşısında kraliyet ailesinin yüzlerinin kaskatı kesildiğini görünce içini çekmeden edemedi.

İçeri gireni o arabaya yakışır bir gelin zannederlerdi.

Vagonun kapısının sıkışması, aniden kırılması, belki de üzerine yıldırım düşmesi için dua etti.

Ne yazık ki, düşüncesiz kapı sorunsuz açıldı ve—.

"Aman Tanrım…!"

“Ne, dünyada ne…”

Arabaya kıyasla kıyafeti hasır gibi görünen prenses kapıdan çıktı.

Görünüşü çok beklenmedik olduğu için, insanlar onunla hemen alay etmeyi düşünemezlerdi. Ama bu sadece bir an içindi.

"Öff!"

Çok geçmeden her yerden kahkaha sesleri yükselmeye başladı.

"Köylü kanı için mükemmel bir eşleşme gibi görünüyor."

"Aynı seviyede olduklarını söyleyebiliriz sanırım."

"Silvanus'un prensesi olduğu için bir şey bekliyordum ama Panyu köprüsünün altındaki bir dilenciden beter görünüyor."

Ha-ha. Sanki onun duymasını istiyormuş gibi ağızlarından alay ve alay fışkırıyordu.

Birbiri ardına, tepeden tırnağa sayısız göz ona baktı. Sayısız göz keskin mızraklara ve oklara dönüşerek Aristine'i delip geçti.

Evini terk edip uzak bir ülkeye gelen yeni gelini bekleyen manzara boğucu sayıda düşmandı. Normalde zulüm gören gelini koruması gereken evindeki insanlar bile kendi aralarında güldüler ve onu görmezden geldiler.

Aksine, gözlerini dolduran zevk herkesten çok daha fazlaydı.

"Elbette bu dağınıklığı hoş karşılamıyorlar."

"Irugo'da bir şeylerin farklı olacağını düşünmüş ve o tuhaf direnişi sergiliyor olmalı."

"Artık yerini bilecek ve daha itaatkar olacak."

Tarkan'ın savaşçıları ve Durante dışında buradaki herkes Aristine ile dalga geçiyor ve onunla dalga geçiyordu.

Ama o anda.

Pürüzsüz ve yumuşak bir şey Aristine'i işitilebilir bir titreşimle kapladı.

'Ha?'

Ne olduğunu anlayamadan bedeni havaya fırladı. Göz açıp kapayıncaya kadar ayakları yerden kalktı ve yerine yerden daha güçlü elleri sırtını ve kalçalarını destekledi.