Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chan'ın kıçına kesinlikle takıntılı olmayı düşünüyorum. . Tıpkı o arkasını döndüğünde gözlerinin kocaman açılması, tek yapmak istediğin onu tokatlamakken kendini onunla göz hizasında bulman gibi. Chan, sen onun arkasından gelip kıçını okşadığında bu noktada gözünü bile kırpmaz. Bazen kıkırdar, bazen 'ciddi' bakışı atar, bazen telaşa kapılır, bazen de o ruh haline göre gözleri kararır. Özellikle halka açık bir alanda olduğunuzda ve parmaklarınızın alaycı bir şekilde olması gerekenden daha fazla sürüklenmesine izin verdiğinizde.
Evdeyken şikayet etmeden oynamanıza izin verecek - dizüstü bilgisayarında çalışırken parmaklarını yuvarlak eti yoğuracak. Bunu ne kadar sevdiğinizi biliyor, gözleri olan herkes, özellikle uygun bir pantolon giydiğinde adama nasıl baktığınızı görebilir. Gözlerin ondan, daha doğrusu kıçından asla ayrılmıyor.
Normal bir günde ellerinizi ondan uzak tutamazsınız, içinizin derinliklerinde hayaları olduğunda bahsetmeye bile gerek yok, sizi o kadar iyi beceriyor ki, sikinin ağrıyan duvarlarınıza sürtünmesinden başka bir şeyi zar zor idrak ediyorsunuz. Ellerin onun sırtına ve kıçına doğru ilerleyecek ve sana her hamlede sallandığını hissedecek. Tırnaklarınızın etine battığını ve onu yumuşak bir şekilde sıktığını hissettiğinde inliyor. Gelmesi için gereken tek şey bu, o usulca küfrederken içindeki yükünü boşaltıyor, duvarlarının onun etrafında dalgalandığını hissediyor. İşte o zaman utangaç chan her zaman geri döner - senin onun kıçına olan saplantının akıllara durgunluk veren orgazmlara yol açtığını anladığında. Belki onun da kıçına olan takıntın için bir şeyi vardı.
